James Butterfill tarafından hazırlanan ve CoinShares Research Blog’da yayınlanan Haftalık Dijital Varlık Fonu Akışları Raporu, kripto varlık yatırım ürünlerindeki son trendlerin bir analizini sunuyor. Rapor, sektördeki 600 milyon dolarlık önemli çıkışları vurgulayarak 22 Mart 2024’ten bu yana en büyük çıkışları işaret ediyor. Bu çıkışların birincil nedeni, yatırımcıların sabit arz varlıklarına olan maruziyetlerini azaltmalarına yol açan beklenenden daha şahin bir Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısına bağlanıyor.
Çıkışların Öncüsü Bitcoin
Çıkışlar öncelikle Bitcoin 101.708,00 $’de yoğunlaştı ve piyasadan 621 milyon dolar gibi şaşırtıcı bir miktar çekildi. Bu önemli hareket, yatırımcılar arasındaki düşüş eğilimini yansıtıyor; yatırımcılar ayrıca kısa bitcoin pozisyonlarına 1,8 milyon dolar ayırarak daha fazla düşüşe bahis oynadı. Bitcoin’deki olumsuz eğilime rağmen, bazı altcoinler pozitif girişler çekmeyi başardı. Ethereum 4.072,54 $ 13 milyon dolarla başı çekerken, onu 2 milyon dolarla LIDO ve 1 milyon dolarla XRP 2,36 $ takip etti.
Raporda ayrıca, bu çıkış dalgasının ve eş zamanlı fiyat satışlarının, kripto varlıklar için yönetim altındaki toplam varlıklarda (AuM) bir düşüşe neden olduğu belirtiliyor. AuM bir hafta içinde 100 milyar dolardan 94 milyar dolara düştü. Bu düşüş, kripto varlık piyasasının makroekonomik göstergelere ve merkez bankası politikalarına olan duyarlılığını ve oynaklığını vurgulamakta.
İşlem Hacimlerinde Düşüş Yaşandı
İşlem hacimlerinde de kayda değer bir düşüş yaşandı ve haftalık ortalama 22 milyar dolara kıyasla daha düşük olan 11 milyar dolara geriledi. Ancak bu rakam geçen yıl kaydedilen 2 milyar dolarlık haftalık ortalamanın oldukça üzerinde kalmaya devam ediyor. Bu dalgalanmalara rağmen, dijital varlık borsasında işlem gören ürünler (ETP’ler) güvenilir borsalardaki küresel işlem hacimlerinde %31’lik istikrarlı payını korudu.
Bölgesel olarak, Amerika Birleşik Devletleri toplam 565 milyon dolarla en önemli çıkışları yaşadı. Ancak, olumsuz hava ABD’nin ötesine geçerek Kanada, İsviçre ve İsveç’te de sırasıyla 15 milyon dolar, 24 milyon dolar ve 15 milyon dolarlık çıkışlar yaşandı. İlginç bir şekilde, Almanya bu eğilimden ayrışarak 17 milyon dolarlık giriş kaydetmiş ve bölgedeki yatırımcı duyarlılığının tersine döndüğünü gösterdi.