Çin Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Lu Lei, ünlü ekonomist Robert Mundell ve Bitcoin’in gizemli yaratıcısı Satoshi Nakamoto’nun fikirlerine atıfta bulunduğu yeni kitabıyla gündeme geldi. Lu, her iki ismin de para teorisine değerli katkılar sunduğunu ancak günümüz ekonomik koşullarında bu vizyonların belirli zorluklarla karşılaştığını belirtiyor. İşte Lu’nun açıklamalarından dikkat çekici bazı detaylar.
Bitcoin’in İlk Hedefi ve Günümüzdeki Durumu
Lu Lei’ye göre, Robert Mundell “euro’nun babası” olarak tek para birimi düşüncesini savundu. Küresel ticareti kolaylaştırma ve ekonomik istikrarı sağlama hayali kurdu. Ancak bu tam anlamıyla gerçekleşemedi. Bu bir tür “dolarizasyon ütopyası” olarak kaldı. Diğer yandan, 2008’de ortaya çıkan Bitcoin ise, bankacılık sisteminden bağımsız finansal özgürlük sunmayı hedefleyen bir kripto para birimi olarak dikkat çekmişti.
İlk zamanlarda ilgi gören Bitcoin ne yazık ki zamanla günlük hayattaki kullanımdan uzaklaşarak daha çok değer saklama aracı olarak görülmeye başlandı. Şimdi bakıyoruz ki bu öngörülen özgürlük yalnızca “bir kısım yatırımcıya özgü” bir özgürlük haline geldi.
Bitcoin’in yükselen değeri ve yoğun enerji tüketen madencilik süreçleri onu amacından sapmış varlık haline getirdi. Lu Lei Bitcoin madenciliğinin dünya genelinde milyonlarca haneye yetecek kadar elektrik harcadığını belirtti. Ayrıca bu durumun Mundell’in verimlilik prensipleriyle çeliştiğini ifade etti. Bitcoin, bazı yatırımcılar için cazip bir değer saklama aracı olabiliyor. Ancak geniş kitlelerin finansal ihtiyaçlarına yanıt vermekte zorlanıyor gibi.
Çin, Dijital Çağa Uyum ve Merkez Bankalarının Rolü
Lu’nun kitabında en dikkat çeken konulardan biri de merkez bankalarının dijital dünyaya nasıl adapte olması gerektiği. Merkez bankası dijital para birimlerinin (CBDC) geliştirilmesi önemli. Dijital dünyanın hızına ayak uydurmak için iyi bir fırsat olarak görülüyor. Ancak burada önemli bir uyarı var. CBDC’lerin başarılı olabilmesi için yalnızca teknolojik yenilikler değil aynı zamanda para politikalarında da istikrar şart. Yani sadece teknolojik adaptasyon yetmiyor. Aynı zamanda sağlam bir ekonomik zemin de gerekli.
Lu, Bitcoin’in kripto para devrimini tetiklediğini kabul ediyor. Diğer taraftan geleceğin parasının merkez bankalarının kontrolünde olması gerektiği düşüncesinde. Burada ilginç olan, hem teknolojiyi hem de para egemenliğini dengelemenin önemine vurgu yapması. Aslında Lu’nun açıklamalarından, merkez bankalarının bu dijitalleşen finansal ortamda rolünü yeniden tanımlaması gerektiğini anlıyoruz.