BRICS ülkeleri, yani Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika, İran, Mısır, Etiyopya ve Birleşik Arap Emirlikleri, ABD dolarına olan bağımlılıklarını azaltma yönünde kararlı adımlar atıyorlar. Bu ülkeler, doların küresel etkisini azaltmayı ve finansal güç dengesini değiştirmeyi amaçlıyor. Bu yönde atılan önemli adımlardan biri, bu ülkelerin altın alımlarını artırarak geleneksel dolar rezervlerinden uzaklaştıklarının sinyalini vermeleri.
Kripto Para Analistlerinin Görüşleri
Kripto para analistleri, BRICS ülkelerinin ABD dolarına olan yönelimlerini azaltma konusunda önemli adımlar attığını gözlemliyor. Hindistan ve bazı Afrika ülkeleri, altın rezervlerini daha önce görülmemiş oranlarda ülkelerine geri göndererek bu harekete ivme kazandırmış durumda. Dolar rezervlerinin altınla stratejik olarak değiştirilmesi, doların küresel finans üzerindeki hakimiyetini zayıflatma niyetlerinin açık bir göstergesi.
BRICS ittifakının jeopolitik etkisi de giderek daha belirgin hale gelmekte. Bu ülkeler, geleneksel güç dinamiklerine meydan okuyarak uluslararası ilişkilerin manzarasını değiştiriyor. New York Times yazarı Jim Rickards gibi bazı yorumcular, özellikle Ukrayna’da devam eden savaş gibi çatışmalarda ABD’nin hala önemli bir kontrole sahip olduğuna inanırken, BRICS ülkelerinin eylemleri aksini gösteriyor. Rickards, ABD’nin gözetleme varlıklarını geri çekmesi nedeniyle savaşın yakında sona erebileceğini ve bunun da Ukrayna’ya verilen desteğin azalması anlamına geldiğini ileri sürüyor.
Petrodolar Anlaşmasının Sonuçları Neler Olabilir?
Bir diğer kritik gelişme de Suudi Arabistan’ın petrodolar anlaşmasını feshetmesi. Bu hamle analistler tarafından ABD dolarına potansiyel bir darbe olarak görülmekte ve finansal ortamı daha da karmaşık hale getirmekte. Bu anlaşmanın sona ermesi, petrol işlemlerinin tarihsel olarak dolar üzerinden gerçekleştirilmesi ve doların küresel hakimiyetini pekiştirmesi nedeniyle büyük bir değişim anlamına geliyor.
Çin’in bu gelişen senaryodaki rolü durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Çin, BRICS üyesi olmakla birlikte, stratejik olarak BRICS ya da Uluslararası Para Fonu (IMF) ile uyum sağlamamayı seçti. Bu uyumsuz duruş, Çin’in değişen finansal ortamda daha fazla esneklik ve etkiyle yol almasına ve kurulu düzene daha fazla meydan okumasına olanak tanıyor.