Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin yıllardır süregelen “ABD dolarının egemenliğini zayıflatma” hedefinden geri adım attığını açıkladı. Bu karar birçoklarının düşündüğü gibi sadece ekonomik kaygılardan kaynaklanmadı. Aynı zamanda eski dostu ABD eski Başkanı Donald Trump’ın yeniden iktidara dönmesinden de kaynaklanıyor. Putin’in bu açıklamaları dünya genelinde yankı buldu. Buna göre ABD dış politikası hakkında yeni soru işaretlerini de gündeme taşıdı.
Trump ve Putin’in “Özel” İlişkisi
Trump başkanlığı döneminde Rusya lideri Putin’e karşı açıkça hayranlık duymaktan hiç çekinmemişti. Helsinki Zirvesi’nde Amerikan istihbaratının güvenilirliğini bile sorgulamış hatta Putin’i “zeki” ve “dahi” olarak tanımlamıştı. Bu durum birçok Amerikalı ve uluslararası gözlemci için oldukça şaşırtıcıydı. Düşünün ki Rusya’nın Ukrayna’ya karşı saldırgan politikalar izlediği bir dönemde bile Trump’ın övgü dolu sözleri dinleyenleri hayrete düşürüyordu. Belki de bu tavırlar Trump’ın dış politikadaki sıra dışı yaklaşımının en açık örneklerinden biriydi.
Putin’in Trump’a karşı dostane yaklaşımı da göz ardı edilemez. Özellikle COVID-19 pandemisi sırasında Trump’ın Rusya’ya özel test kitleri gönderdiği söylentisi basında geniş yankı bulmuştu. Aralarındaki bu yakınlık Trump’ın Ukrayna’ya yönelik Amerikan desteğini eleştirmesi ve mali yardımları durdurma isteğiyle daha da belirgin hale gelmişti. Kim bilir belki de Trump’ın bu politikaları Putin’in içten içe yüzünü güldürmüştü. Bu dostane tavır iki lider arasındaki “özel” ilişkiyi daha da gözler önüne seriyor.
BRICS ve Doların Yerine Yeni Sistem Arayışı
Doların hâkimiyetini azaltmak BRICS ülkelerinin uzun süredir peşinde olduğu bir hedef. Özellikle Rusya 2024’te BRICS başkanlığını devralınca bu konuda adımlarını hızlandırmaya kararlı. Yeni ödeme sistemleri ve dijital para birimlerinin geliştirilmesi ise öncelikler arasında. Putin BRICS ülkeleri arasında dolar yerine çoklu para birimiyle ticaret yapılmasını öneriyor. Bu sistemin amacı ulusal para birimlerini öne çıkarmak. Böylece ABD’nin kontrolündeki SWIFT gibi uluslararası sistemleri bypass etmek.
Bu yeni sistem aynı zamanda BRICS ülkeleri arasında ticari dengesizlikleri gidermeyi amaçlıyor. Ayrıca dijital merkez bankası paraları (CBDC) kullanarak ticaretin daha bağımsız bir altyapıda yürütülmesini hedefliyor. BRICS Bridge adını verdikleri Blockchain tabanlı ödeme sistemi doların dışında dünya için atılan cesur adım olarak karşımıza çıkıyor. Fakat tüm bunların kâğıt üzerindeki gibi kolay hayata geçmesi beklenmiyor.
Tüm bu planlar ne kadar umut verici görünse de hayata geçirme konusunda teknik ve siyasi birçok engel mevcut. Özellikle doların uluslararası piyasadaki derin etkisi var.. Bu etki göz önüne alındığında BRICS ülkelerinin projeleri başarıyla uygulamaya koyması o kadar kolay değil. Üstelik bu ülkelerin hepsi kendine has ekonomik ve siyasi dinamiklere sahip olduğundan ortak bir çözümde buluşmaları da zor bir hedef.