Telegram CEO’su Pavel Durov’un Fransa’da gözaltına alınmasından altı yıl önceydi. Kendisi Fransa’da çok farklı bir konumdaydı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron 2018 yılında daha önce duyurulmamış bir öğle yemeğinde Rusya doğumlu Pavel Durov ile bir araya gelmişti. Konuya yakın kaynakların aktardığına göre Macron bu yemekte Durov’u Telegram’ı Paris’e taşımaya davet etti ancak Durov bu teklifi geri çevirdi. Ayrıca bir kaynak Macron’un Durov’a Fransız vatandaşlığı teklifini de masaya yatırdığını ifade ederken bir Fransız yetkili ise Durov’un Macron’dan vatandaşlık talebinde bulunduğunu öne sürdü.
Telegram CEO’su Pavel Durov Gözaltında
Cumartesi günü Fransız yetkililer 2013 yılında kurulan Telegram’ın anti-otoriter yapısını hedef alan önemli bir soruşturma kapsamında Durov’u gözaltına aldı. Hamle, 39 yaşında olan Telegram CEO’su Durov’un dünya genelinde hükümetlerle yaşadığı çalkantılı ilişkileri gözler önüne serdi.
Hükümetler Durov’u hem kontrol altına almak hem de etkisi altına sokmak için çaba sarf etmiş ancak çoğunlukla bu girişimlerinde başarısız olmuştu.
2016 Yılında Neler Yaşandı?
2016 yılında Macron ile yapılacak görüşmeden bir yıl önce Fransız istihbarat birimleri Birleşik Arap Emirlikleri ile ortak bir operasyonda Durov’u hedef alarak iPhone’unu hackledi. Casusluk girişiminin kod adı “Mor Müzik” olarak belirlendi. Duruma yakın kaynaklar Fransız güvenlik yetkililerinin Telegram’ın İslam Devleti tarafından militan toplamak ve saldırı planlamak amacıyla kullanılmasından ciddi bir şekilde endişe duyduğunu belirtmişlerdi.
Hükümetler Telegram üzerinden örgütlenen gruplar nedeniyle Durov’u hedef aldı. Bu gruplar arasında demokrasi yanlısı protestocular ve muhalifler olduğu gibi, din tabanlı militanlar, uyuşturucu kaçakçıları ve siber suçlular da bulunuyordu. Yıllar boyunca şirketin nadiren kontrol edilen bir e-posta adresine gönderilen mahkeme celplerini ve hukuki emirleri görmezden geldiği iddia ediliyor. Ancak Telegram Avrupa Birliği’nin dijital hizmetler yasasına (Digital Services Act) uyduğunu ve platformlarındaki yasadışı içeriklerin yayılmasını önleme konusunda yetkililerle işbirliği yaptığını belirtiyor.
Telegram CEO’su Neden Gözaltında?
Bu hafta Paris savcılığı, çevrimiçi suçlarla ilgili bir soruşturma kapsamında Telegram CEO’su Pavel Durov’un gözaltına alındığını duyurdu. Soruşturma, çocuk pornografisi, uyuşturucu kaçakçılığı ve yetkisiz şifreleme yazılımı satışı gibi yasadışı faaliyetlerin çevrimiçi platformlar aracılığıyla kolaylaştırılıp kolaylaştırılmadığını araştırıyor. Ayrıca bu platformların yasadışı içerikle mücadelede yetkililerle işbirliği yapmayı reddedip Fransız yasalarını ihlal edip etmediği de inceleniyor. Savcılar soruşturmanın Durov ya da başka birini hedef aldığını belirtmediler.
Önceki görüşmelerin ya da Telegram CEO’su Pavel Durov’un telefonunun hacklenmesinin gözaltına alınmasında bir rol oynadığına dair herhangi bir belirti bulunmamakla birlikte yaşanan gelişmeler Durov’un Fransa ve Birleşik Arap Emirlikleri ile olan uzun ve karmaşık ilişkisine yeni bir boyut kazandırıyor. Talegram CEO’su Pavel Durov 2021 yılında Fransa ve BAE’den vatandaşlık aldı ve aynı yıl Körfez ülkesi platformuna 75 milyon dolardan fazla yatırım yaptı.
Telegram CEO’su Pavel Durov Kendini Nasıl Tanımlıyor?
Telegram’ın kurucusu Pavel Durov kendini hükümetlerin kontrolünden bağımsız bir figür olarak tanımlarken adeta bir ikonoklast kimliği benimsedi. Elon Musk ve Edward Snowden gibi internet özgürlüğü savunucuları tarafından kahraman ilan edilen Durov Cumartesi günü gözaltına alındığında bu isimler tarafından desteklendi. Durov Telegram üzerinden kendisine ait renkli bir profil çizerek adeta hayatının canlı bir portresini sergiledi.
Otoriteler ise Telegram gibi platformların yanlış bilgi yaydığı, antisemitizm ve ırkçılığı körüklediği ve yasa dışı ticareti teşvik ettiği endişesiyle tepki gösteriyor. Geçen ay yaptığı bir paylaşımda Durov 12 ülkede 100’den fazla çocuğun babası olan çok uluslu bir sperm donörü olduğunu belirtti. Ayrıca, kısa süre önce Instagram hesabında gömleksiz olarak buz banyosuna girdiği bir dizi fotoğraf paylaştı. Telegram CEO’su Pavel Durov “Korkusuz merak, yeniliği teşvik eder” diyerek güne başlamanın en iyi yolunun birkaç dakika 0⁰C suya karışmış buzda kalmak olduğunu vurguladı.
Rusya’da Kurduğu Platform Başına Bela Oldu
Rusya‘da teknoloji dünyasında libertaryen bir duruşla erken yaşta dikkatleri üzerine çeken Durov siyasi eğilimleri ve şifreli mesajlaşma sistemlerine olan ilgisiyle hem Rusya hem de Batı güvenlik servisleri için bir sorun haline geldi. 2006 yılında Rusya’nın muhalif sesleri için önemli bir platforma dönüşen VKontakte adlı sosyal medya sitesini kurdu.
Kremlin VKontakte kullanıcılarının bilgilerini talep ettiğinde Durov bu talebe direnç gösterdi. 2011’de site Vladimir Putin yönetimine karşı kitlesel protestoları organize edenler için bir araç haline gelmişti ve bu durum Kremlin’in Durov’a VKontakte’yi Putin’in müttefiklerinden Igor Sechin’e satması için baskı yapmasına yol açtı. Durov bu baskıya boyun eğmedi.
Bu süreçte Durov Telegram adlı yeni bir mesajlaşma uygulaması üzerinde çalışıyordu ve bu platformu hükümet gözetiminden kaçınmak isteyenler için vazgeçilmez bir araç olarak tanımlıyordu. 2014 yılında Kremlin’in Ukraynalı protestocuların iletişim bilgilerini açıklaması yönündeki taleplerine direnerek Rusya’dan ayrılmaya karar verdi. VKontakte’de “Ukraynalıların kişisel verilerini Rus yetkililere sağlamak sadece yasalara aykırı değil aynı zamanda bize güvenen milyonlarca Ukraynalıya ihanet olurdu” şeklinde bir açıklama yaptı.
Ardından VKontakte’nin en büyük hissedarlarından biri Durov’un muhalif değil hırsız olduğunu iddia ederek,Telegram’ı geliştirmek için şirketten zimmetine para geçirdiğini öne sürdü. Durov bu iddiaları da reddetti.
Pavel Durov Farklı Ülke Pasaportları Aldı
Daha sonra Orta Doğu, Avrupa ve Amerika arasında dolaşarak çeşitli pasaportlar edindi. Fransa ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin yanı sıra Karayipler’de yer alan St. Kitts ve Nevis adasında da vatandaşlık aldı. Nihayetinde Telegram’ı BAE’de kurdu. Fransız pasaportu sayesinde Avrupa’da serbestçe dolaşabilen Durov sosyal medya paylaşımlarına göre geçen yıl Normandiya’ya bisikletle bir yolculuk yaptı.
Yılın başlarında eski Fox News sunucusu Tucker Carlson’a verdiği röportajda Amerika’ya birkaç kez gittiğini ve her seferinde havaalanında ve başka yerlerde FBI ajanları tarafından karşılanarak işbirliği yapmaya zorlandığını söyledi. Telegram CEO’su Pavel Durov yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Telegram’ı daha iyi kontrol edebilmek için bir ilişki kurmak istediklerini anladım.”
Fransız Yetkililer Harekete Geçti
Fransız yetkililer Telegram CEO’su Pavel Durov’un özel jetinin Paris yakınlarındaki Le Bourget Havaalanı’na iniş yapmasının ardından onu gözaltına aldı. Fransız yasaları yetkililere Durov’u sorgulamak için çarşamba akşamına kadar 96 saat süre tanıyor. Ayrıca bu süre zarfında ya suçlama getirilmeli ya da serbest bırakılmalı.
2018’deki Macron ziyareti bir istisna olsa da Fransız yetkililer uzun süredir Telegram’a karşı mesafeli. Fransa Genel Güvenlik Müdürlüğü’nden eski bir istihbarat yetkilisi Telegram’ı kontrol altına almanın ülkenin casus servislerinin uzun vadeli hedeflerinden biri olduğunu belirtti. Ancak Durov’a yönelik hackleme operasyonu konusunda yorum yapmadı. Fransa’nın bu sert tutumu, özellikle Avrupa genelinde büyük dijital şirketlerin topluma yönelik potansiyel tehditlerine dair artan endişeleri yansıtıyor.
Yetkililer, Telegram, X, TikTok ve diğer platformların yanlış bilgi yaydığı, antisemitizm ve ırkçılığı körüklediği ve yasa dışı ticarete göz yumduğu konusunda kaygılı. Bu yıl yürürlüğe giren yeni bir Fransız yasası çevrimiçi platformların bu tür zararlı içerikleri engellemek için yetkililerle işbirliği yapmalarını zorunlu kılıyor. İlgili yasa AB’nin Dijital Hizmetler Yasası ile paralel bir şekilde, “çok büyük” çevrimiçi platformlara yönelik izleme ve yaptırımları artırıyor. Telegram ise yaptığı açıklamada AB’de 45 milyon aktif aylık kullanıcı eşiğinin altında kalarak “çok büyük” olarak sınıflandırılmadığını belirtti.
Rusya’dan İronik Yaklaşım
Kremlin ve Batılı istihbarat teşkilatlarından yıllarca kaçan Durov bu süreçte Telegram’ın giderek artan önemini de gözler önüne serdi. Özellikle Rusya’nın 2022’de Ukrayna’yı işgaliyle birlikte hem Ruslar hem de Ukraynalılar cepheden haber almak ve savaşın gidişatını öğrenmek için Telegram’a yöneldi. Savaşın anlatısını şekillendirmek isteyen her iki tarafın yetkilileri de Telegram kanallarını aktif şekilde kullanmaya başladı. Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov salı günü yaptığı açıklamada, Fransa’nın ciddi bir suçlama sunmadığı takdirde Durov’a yönelik davanın siyasi bir mesele olarak değerlendirilebileceğini ve iletişim özgürlüğüne bir saldırı olarak görülebileceğini ifade etti.
Telegram’ı kapatmaya çalıştığı dönemden bu yana Kremlin’in şimdi Durov’un gözaltına alınmasına yönelik bu hamlesi ironik bir yaklaşım olarak nitelendiriliyor. Siyasi özgürlüklerin oldukça kısıtlandığı Birleşik Arap Emirlikleri’nde yaşayan Durov’un anti-otoriter duruşu bir tezat oluşturuyor. BAE, Telegram üzerinden yapılan sesli aramaları diğer internet çağrı uygulamalarında olduğu gibi güvenlik riski nedeniyle engelliyor.
Aramalar başarısız olduğunda Durov’un arayanlardan özür dilemek zorunda kalması ve başka bir uygulama bulma çabaları ona yakın kaynaklar tarafından dile getiriliyor. BAE yetkilileri ise bu duruma ilişkin yorum taleplerine henüz yanıt vermiş değil. Durov’un tutuklanması sonrasında BAE davayı yakından izlediklerini ve ona konsolosluk hizmeti sağlamak üzere Fransa’ya bir talepte bulunduklarını belirtti.
Risk Uyarısı: Kripto paralar yüksek riskli yatırım araçlarıdır ve tüm paranızı kaybetmenize neden olabilir. Bu makalede yer alan bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlıdır ve herhangi bir yatırım kararını desteklemek amacıyla sunulmamaktadır. Yatırım yapmadan önce detaylı araştırma yapmanızı ve profesyonel danışmanlık almanızı öneririz. Kriptofoni, okurlarınının yaptıkları kripto para yatırımlarından doğabilecek herhangi bir zarardan sorumlu değildir.