Kaliforniya Kuzey Bölgesi Mahkemesi Lido DAO için bir karara vardı. Yasal bir varlık olmadığını savunmasına rağmen merkeziyetsiz yapısına bakmaksızın katılımcılarını genel ortaklık yasalarına göre sorumlu buldu. Bu gelişme kar odaklı merkeziyetsiz otonom organizasyonlar (DAO) için dikkat çekici bir emsal oluşturuyor. Görünen o ki merkeziyetsizliğin hukuki bağışıklık sağlamadığı artık netleşiyor.
DAO’ların Hukuki Statüsü: Karmaşık Bir Alan
Federal mahkeme Lido DAO’nun aslında popüler bir staking protokolünü yöneten bir genel ortaklık olarak değerlendirilebileceğini öne sürdü. Hakim Vince Chhabria DAO’nun belirlenebilir katılımcılar tarafından yönetildiğine ve “merkeziyetsiz” etiketiyle sorumluluktan kaçamayacağına dikkat çekti.
Mahkeme belgelerine göre Lido token sahiplerinin yönetime katıldığı vurgusu var. Ayrıca staking ödüllerinden faydalanarak bir ortaklık oluşturduğu ifadeler arasında. İlginçtir ki bu durum Lido’nun yasal bir varlık olmamasına rağmen ortaklık yasalarına tabi tutulmasına yol açtı. Özellikle DAO forumlarında yapılan sıradan bir paylaşımın bile hukuki sorumluluk yaratabileceği yönündeki tartışmalar oldukça dikkat çekici bir hal aldı.
Lido DAO İçin Yatırımcılar da Hedefte
Mahkemenin kararı Lido DAO’da aktif rol oynadığı iddia edilen şirketleri de kapsıyor. Buan göre Paradigm Operations Andreessen Horowitz ve Dragonfly Digital Management gibi şirketler büyük yatırımcılar arasında. Bu şirketler DAO’nun genel ortakları olarak nitelendirildi. Ancak Robot Ventures’ın aktif katılımı yeterince kanıtlanamadığından dava dışında kaldı.
Andreessen Horowitz’in hukuk danışmanı Miles Jennings karara karşı çıktı. Buna göre bunun merkeziyetsiz yönetişime ciddi bir darbe olduğunu belirtti. Jennings’in vurguladığı bir nokta ise oldukça düşündürücü. Bir DAO’ya katılmak diğer üyelerin eylemlerinden doğan sorumlulukları paylaşma riskini de beraberinde getirebiliyor. İşte burada “merkeziyetsizlik” kavramının idealist bir hayalden ibaret olabileceği fikri daha da belirginleşiyor.
Yeni Riskler Kapıda
Bu karar merkeziyetsiz finans (DeFi) projelerinin geleneksel yasal düzenlemelere uyum sağlamaları gerektiğini açıkça ortaya koyuyor. DAO’ların kazanç odaklı yapılarının hukuki sorumluluk doğurabileceği artık daha belirgin. Burada katılımcılar için önemli bir uyarı var. Yasal riskler göz ardı edilmemeli ve özellikle kazanç vaat eden projelere katılım daha dikkatli değerlendirilmelidir.
Mahkeme Lido DAO’nun token satışlarını doğrudan yapmamasının sorumluluktan kaçınması için yeterli olmadığını belirtti. Üstelik token alımlarını teşvik ettiği yönünde yeterli delil olduğuna kararı var. Bu DAO’ların gelecekteki yasal düzenlemelerinde temel bir değişime işaret ediyor.
Dönüm Noktası mı Uyarı mı?
Kriptofoni.com olarak değerlendirdiğimizded bu mahkeme kararı DAO’ların yasal statülerinin nasıl şekilleneceği ve sorumluluklarının nasıl belirleneceği konusunda önemli bir dönüm noktası. Buna göre merkeziyetsizlik “her şeyden muaf olma” algısı ciddi bir sınavdan geçiyor. Bundan sonra DAO dünyasında yer almak isteyen herkesin iki kez düşünmesi gerekecek gibi.
Burada kişisel bir yorum yapmadan geçemem. Merkeziyetsizlik teknoloji dünyasında büyüleyici bir vizyon sağlıyor. Ancak hukuki gerçekler bu vizyonu yere indirmekten geri durmuyor. Token almak ya da DAO yönetişiminde bir oy kullanmak artık sandığımız kadar “masum” değil. Belli ki bu alandaki herkesin hukuki rehberliğe daha çok ihtiyacı var.