Enflasyon, merkez bankalarının para politikaları ve Bitcoin’in (BTC) yapısal özellikleri üzerine tartışmalar atarken “kripto para enflasyonu” kavramı da yatırımcıların odağına yerleşti. Geleneksel para birimlerinde olduğu gibi kripto para piyasasında da satın alma gücünü aşındıran süreçler söz konusu. Ancak Bitcoin’in sınırlı arzı, merkeziyetsiz yapısı ve dört yılda bir gerçekleşen “blok ödülü” mekanizması onu özel bir konuma taşıyor.
Enflasyon Nedir?
Enflasyon mal ve hizmet fiyatlarının genel seviyesinde sürekli artış yaşanmasıdır. Fiyatlar yükseldikçe aynı miktar parayla daha az ürün alınır, yani satın alma gücü düşer. Merkez bankaları bu baskıyı sınırlandırmak ve deflasyonu engellemek için para arzını ve faiz oranlarını ayarlar. Enflasyonun yükselmesi tasarrufların erimesi, borçlanma maliyetlerinin değişmesi ve ekonomik büyümenin yavaşlaması gibi sonuçlar doğurur.

Enflasyonun nedeni yalnızca para arzındaki büyüme değildir. Üretim maliyetleri, arz şokları ve tüketici beklentileri de fiyat dinamiğini etkiler. Özellikle arz-talep dengesinin bozulduğu dönemlerde fiyatlar hızla yukarı tırmanır. Geleneksel ekonomide bu soruna faiz artışıyla karşılık verilir fakat faiz artışı yatırımları yavaşlatır. Bu karmaşık denge Bitcoin gibi sınırlı arzlı varlıklara ilgiyi artırır.
Kripto Para Sisteminde Para Arzı
Fiat para devlet otoritesi ve merkez bankası kontrolünde sınırsız şekilde basılabilir. Para miktarı arttıkça enflasyon ivme kazanır. Kripto para sistemleri ise kodla tanımlanan, önceden belirlenmiş para politikalarına sahiptir. Arz artışı, madencilik ödülleri veya protokol güncellemeleri yoluyla gerçekleşir. Bazı altcoin’lerde maksimum arz bulunmaz. Bu tip projeler teorik olarak sonsuz genişleyebilir ve enflasyonist baskı yaratabilir. Yatırımcılar bu yapıları incelerken toplam arz, yıllık ihraç oranı ve coin yakım mekanizmalarını değerlendirir.
Bitcoin’den farklı olarak “enflasyonist kripto para” modelleri tedavüldeki birim sayısını düzenli artırarak ağ güvenliğini teşvik etmeyi hedefler. Örneğin blok ödülleri sabit kalabilir veya dinamik olarak ayarlanabilir. Bu durumda uzun vadede satın alma gücü düşebilir. Yine de madenci ödemelerinin gerekli olduğu projeler devam edebilmek için bu yola başvurmak zorunda kalabilmektedir. Bu nedenle yatırımcıların her bir projenin ekonomik tasarımını ayrıntılı biçimde okuması zorunludur.
Bitcoin’in Deflasyonist Tasarımı
Bitcoin’in kodu toplam arzı 21 milyon adetle sınırlar ve bu sayıyı kimse değiştiremez. Yaklaşık dört yılda bir yaşanan halving ile blok ödülü yarıya indirilir. Bu mekanizma yeni BTC oluşum hızını kademeli olarak düşürür ve deflasyonist baskı yaratır. Blok ödülü sonrası madencilerin satış baskısı azalır. Böylece piyasadaki arz artışı yavaşlar. Arz sabitlenirken talep artarsa fiyatın yükselmesi beklenir.

Bitcoin’in arz kıtlığı onu “dijital altın” benzetmesiyle öne çıkarır. Fiziki altın gibi arzı sınırlıdır ve dolayısıyla para arzını esnetmek mümkün değildir. Bu özellik, uzun vadeli değer saklama aracı arayan tasarruf sahiplerinin ilgisini çeker. Bununla birlikte kısa vadeli fiyat hareketlerinin boyutu oldukça yüksektir. Bu oynaklık spekülatif işlemlerden ve piyasa duyarlılığından kaynaklanır. Yatırımcılar arz politikası kadar talep cephesindeki dalgalanmaları da dikkate almalıdır.
Enflasyon Ortamında Bitcoin Talebi
Yüksek enflasyon dönemlerinde fiat para birimleri hızla değer kaybeder. Tasarruf sahipleri servetlerinin erimesinin önüne geçmek için alternatif varlıklara yönelir. Bitcoin sınırlı arzı ve devlet kontrolünden bağımsız yapısıyla öne çıkar. Gelişmekte olan ülkelerde enflasyon çift haneli seviyelere ulaştığında yerel para biriminden kaçış hızlanır ve Bitcoin’e ilgi artar. Bu talep artışı bazı dönemlerde hızlı fiyat yükselişleriyle sonuçlanmıştır.
Ancak Bitcoin’in enflasyona karşı mutlak koruma sunduğu söylenemez. Değer sadece arz değil, aynı zamanda küresel likidite koşulları, düzenleme haberleri ve yatırımcı hissiyatına bağlıdır. Enflasyon yükselse bile risk iştahı düşebilir ve Bitcoin fiyatı baskı altında kalabilir. Sonuç olarak Bitcoin’i portföyde tutmak enflasyondan eksiksiz koruma sağlamaz fakat uzun vadede fiat devalüasyon riskini azaltan seçeneklerden biridir.
Resesyonlarda Bitcoin’in Performansı
Ekonomik daralma gelir düşüşü, işsizlik artışı ve piyasalarda volatiliteye yol açar. Geleneksel yatırımcılar bu dönemde güvenli liman arayışına girer. Bitcoin, merkez bankası politikalarından bağımsız olduğu için teoride gündeme gelir. Fakat geçmiş resesyonlarda Bitcoin hareketleri karışıktır. 2020 COVID-19 salgını şokunda önce sert düşüş, ardından likidite bolluğuyla rekor yükseliş oldu. Bu değişkenlik Bitcoin’in klasik riskten kaçış varlıklarıyla aynı kategoriye yerleşmediğini gösterir.
Resesyon derinleştiğinde likidite sıkışıklığı yatırımcıları nakde yönlendirebilir. Bu nedenle Bitcoin, ilk etapta satış baskısıyla karşı karşıya kalabilir. Ancak sonraki aşamada merkez bankalarının parasal genişleme hamleleri devreye girer. Para arzı büyürken enflasyon endişesi artar ve Bitcoin yeniden talep görebilir. Dolayısıyla Bitcoin’in resesyon davranışı kriz evreleri ve politikalara verilen tepkilerle şekillenir. Bu noktada yatırımcılar kısa vadeli oynaklığı tolere edebilmelidir.