Bora Özkent geçtiğimiz günlerde Federal Rezerv Başkanı Powell’ın son açıklamalarını analiz etti ve merkez bankasının risk değerlendirmesinde ince ama önemli bir değişime dikkat çekti. Powell’ın konuşması, işgücü piyasasında devam eden değişikliklere yanıt olarak faiz oranlarını düşürme olasılığına yönelik nüanslı bir ayarlamaya işaret etti. Bora Özkent’in tespitlerine bakalım.
Powell’dan Endişelere Vurgu
Powell özellikle işgücü piyasasındaki soğuma eğilimine ilişkin endişelerin altını çizerek, daha fazla bozulmanın istenmeyen bir durum olabileceğini öne sürdü. Özkent’e göre duruştaki bu ayarlama, ekonomik risklerin daha geniş bir şekilde ele alındığına işaret ederek, öncelikle yüksek enflasyona odaklanan önceki endişelerden uzaklaşıldığını göstermesi bakımından önemli.
Powell’a göre, yüksek enflasyon bir endişe kaynağı olmaya devam ederken, işgücü piyasasındaki son soğuma şu anda ekonomi üzerinde yaygın enflasyonist baskılar yaratmıyor. Bu bakış açısı, genellikle aşırı ısınmış işgücü piyasasını enflasyonist artışlar için kilit bir risk faktörü olarak tanımlayan önceki Fed pozisyonlarından farklı.
Görünümde Değişme Var
Görünümdeki değişim, aktif olarak iş arayan Amerikalıların sayısındaki kademeli artışın yanı sıra işe alımlarda bir yavaşlama olduğunu ortaya koyan son işgücü piyasası verilerine dayanmakta. Bu eğilime katkıda bulunan faktörler arasında, kısmen daha yüksek göç seviyeleri ile beslenen artan işgücüne katılım yer alıyor.
Bu yıl her ay ortalama 200.000’den fazla yeni iş yaratılmasına rağmen, geçen hafta bildirildiği üzere işsizlik oranı hafif bir artış göstererek Aralık ayındaki %3,7 seviyesinden Haziran ayında %4,1’e ulaştı. Powell, mevcut iş piyasasını güçlü ancak aşırı ısınmamış olarak nitelendirerek, pandeminin başlangıcından önce gözlemlenen koşulları yankıladı.
İşgücü Piyasasında Kırılma
Powell’ın açıklamalarını yorumlayan Özkent’e göre, Fed’in şu anda faiz indirimlerini değerlendirmeden önce işgücü piyasasında daha fazla gelişmeyi beklemeye hazır olduğu görülüyor. İşgücü piyasası koşullarında önemli bir bozulmanın bu kararı hızlandırabileceğine dair işaretler var.
Bora Özkent’in analizi, Powell’ın Fed politika yönelimindeki ince ama kayda değer değişimin altını çizmekte ve geleneksel enflasyon endişelerinin yanı sıra işgücü piyasası dinamiklerine artan bir odaklanmayı vurgulamakta. Bu incelikli yaklaşım, gelecekteki Fed eylemlerinin istihdam eğilimlerindeki gelişmelere giderek daha fazla bağlı olabileceğini ve önümüzdeki aylarda potansiyel olarak daha geniş ekonomi politikasını etkileyebileceğini göstermekte.