Kripto para birimleri, şimdilerde son dönemdeki kazançları sağlamlaştırma çabasında. Bu yılki yüksek fiyatlarına rağmen, küresel makroekonomik faktörlerdeki dalgalanmalar nedeniyle düşüş evrelerine tanıklık ettiler. ABD Tüketici Fiyat Endeksi’nden (TÜFE) alınan son veriler, bu varlıklarda yeniden bir yükseliş eğilimi başlattı ve Bitcoin 99.582,00 $’in 67.000 doların üzerine çıkmasını sağladı. Ancak, bazı kripto para birimleri için düşüş sinyalleri belirdi. Şimdi, kullanıcıların satmayı düşünebileceği üç kripto parayı inceleyeceğiz.
Ethereum
Ethereum 4.009,89 $ (ETH), bu yıl %35 değer kazandı; ancak özellikle yılın ilk ve ikinci çeyreklerinde karmaşık bir seyir izledi. TÜFE raporunun getirdiği son kazançlara rağmen, yatırımcılar, Amerika Birleşik Devletleri Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun (SEC) spot Ethereum ETF başvurularına ilişkin kararını beklerken temkinli kalıyor.
Analistlerin ortak görüşü, bu başvuruların onaylanma ihtimalinin %50’nin altında olduğu yönünde, bu da varlık girişini etkileyebilir ve Ethereum’u satılması gereken potansiyel bir kripto para birimi haline getirebilir.
Ripple ve SHIB
Ripple (XRP 2,34 $), satmayı düşünebileceğiniz bir diğer kripto paradır. Şu anda 0,512 dolardan işlem görmesine rağmen, SEC ile devam eden davası nedeniyle hafif bir düşüş yaşadı. Komisyon, önerilen 10 milyon dolarlık anlaşmayı reddetti, bu da duyarlılıkta daha fazla düşüşe ve fiyat değerinde potansiyel bir gerilemeye yol açtı, dolayısıyla onu satış için uygun bir aday haline getirdi.
Son olarak, meme coin Shiba Inu 0,000031 $ (SHIB) de büyük ölçekli bir satışa yol açabilecek düşüş eğiliminin işaretlerini taşıyor. Dogecoin 0,434977 $ ve BONE gibi diğer Solana 238,77 $ meme coinleri sırasıyla %9,3 ve %3 artış göstermesine rağmen, SHIB yatay işlem görüyor.
Bu tür piyasa eğilimleri, yatırım stratejinizi önemli ölçüde etkileyebilir. Her zaman olduğu gibi, çok yönlü ve sürekli değişen kripto para dünyasında herhangi bir yatırım kararı almadan önce piyasa haberlerini takip etmek ve kapsamlı araştırma yapmak elzemdir. Pandemiler ve jeopolitik gerilimler, küresel piyasaların öngörülemez olduğunu ve dalgalanmalara karşı hazırlıklı olunması gerektiğini bizlere bir kez daha hatırlattı.