Küresel ekonomi, koronavirüs salgınından ciddi bir şekilde etkilendi. Yaşanan pandemi ile varlık fiyatlarında hiç beklenmedik bir şekilde keskin düşüşler meydana geldi. Yatırımcılar, bu tür piyasa hareketlerinden korunmak için mantıklı olarak çeşitlendirilmiş bir yatırım portföyü sürdürmeyi hedeflemelidir.
Portföy çeşitlendirmesinin temel amacı, yatırımlarınızın riskini azaltmaktır. Farklı sektörlerde iyi çeşitlendirilmiş bir portföy, yatırımlarınıza bazı sektörler düşük performans gösterdiğinde ve diğerleri daha iyi performans gösterdiğinde kayıplardan korunmak için gereken esnekliği sağlar.
Kriz veya ekonomik büyümenin hız kazandığı durumlarda ise farklı varlık sınıfları ve sektörler zaman içinde farklı performans gösterecektir. Sonuç olarak, çok varlıklı bir yatırım portföyünün uzun vadede iyi performans gösterme olasılığı fazladır.
Portföyünüzü oluştururken temel amaç, risk toleransınızla uyumlu, düşük riskli ve büyüme vadeden yatırımların uygun bir karışımına sahip olarak gerçekleştirilebilecek bir yatırım dengesi elde etmektir.
Ayrıca yatırımcılar, enflasyonun servetin satın alma gücü üzerindeki etkisini hafife almamalıdır. Bu nedenle, enflasyonun etkisini azaltmak için zamanla değer kazanabilecek yatırımlara sahip olmak gereklidir. Örneğin, pandeminin bir sonucu olarak, teknoloji ve sağlık sektörleri 2020’de olağanüstü iyi performans gösterirken, havayolları ve turizmle ilgili sektörler zarar gördü. Kriz zamanlarında güvenli liman olarak görülen varlıklara yatırım yapılabilir, devlet tahvillerinde güçlü kazançlar sağlanabilir.
Bununla birlikte, yatırım kararları yalnızca yakın tarihli bir olaya verilen tepkiye değil, daha çok çeşitlendirme ilkelerine bağlı olarak uzun vadeli hedeflere dayanmalıdır. Ancak, dijitalleşme gibi uzun vadeli yapısal trendlerin nasıl şekillendiğinin ve bu trendlerin kazananları ve kaybedenlerinin farkında olunmalı ve ardından sektör dağılımı buna göre ayarlanmalıdır.
Dijitalleşme söz konusu olduğunda, bunu Covid-19 sonrası bir trend olarak görmeden edemiyoruz. Şu anda dijital teknolojiye doğru önemli bir kaymaya tanık oluyoruz. Covid-19’un yayılmasını sınırlamak için uygulanan hareket kısıtlamaları sırasında teknoloji, ekonominin birçok yönünün işlemeye devam etmesini sağlamada dikkate değer bir esneklik gösterdi. Birçok kurum dijitalleşme girişimlerine öncelik verdi ve bu da bu alana daha fazla yatırım yapılmasına yol açtı.
Covid-19 aşısının kullanıma sunulması ve bazı ülkelerin açılmasının bir sonucu olarak, bazı ekonomilerin pandemiden daha hızlı toparlandığına ve bazılarının geride kaldığına tanık oluyoruz.
Yatırımcılar, enflasyon ve dijitalleşmeyi göz önünde bulundurarak farklı sektörler arasında iyi çeşitlendirilmiş bir portföye sahip olduklarından emin olmanın yanı sıra, yatırımlarını seçerken, daha iyi performans göstermeye başlayan ülkelere öncelik vermelidirler.