Çin merkezli yapay zeka girişimi DeepSeek, son dönemde teknoloji dünyasında adından sıkça söz ettiriyor. 20 Ocak’ta tanıttığı yeni açık kaynaklı model DeepSeek-R1, yapay zeka alanında çığır açacak nitelikte görünüyor. Şirketin bu hamlesi kripto para ve hisse senedi piyasalarında hareketlilik yarattı.
DeepSeek Nedir ve Neden Önemli?
DeepSeek, 2023 yılında Çin’in Hangzhou kentinde kuruldu. Girişim, büyük dil modelleri geliştirme konusunda uzmanlaşarak hızla öne çıktı. Kasım ayında piyasaya sürdüğü “DeepSeek-R1-Lite-Preview” modeli test sonuçlarına göre OpenAI’nin benzer modelleriyle yarışabilecek seviyede performans gösterdi.
Aralık ayında tanıtılan LLM V3 modeli ise Meta ve OpenAI gibi devleri geride bırakan sonuçlar sundu. DeepSeek V3’ün 671 milyar parametreye sahip olması bu yapay zekanın daha karmaşık uygulamalara uyum sağlayabilmesini ve daha hassas yanıtlar verebilmesini sağlıyor. Karşılaştırıldığında Llama 3.1 yalnızca 405 milyar parametre içeriyor.
Geliştirme Süreci ve Etkileyici Sonuçlar
DeepSeek’in yeni modeli, iki aylık bir geliştirme süreci sonunda tamamlandı. Yaklaşık 5.58 milyon dolarlık bütçe ve Nvidia H800 çiplerinin kullanımıyla hayata geçirilen proje büyük teknoloji firmalarına kıyasla çok daha az kaynak gerektirdi. Bu da şirketin verimlilik odaklı yaklaşımını gözler önüne seriyor.
Modelin tanıtımından kısa süre sonra, DeepSeek’in sohbet uygulaması ABD App Store’da ChatGPT’yi geride bırakarak en popüler ücretsiz uygulamalar arasında zirveye yerleşti. Bu başarı, şirketin inovatif yapay zeka çözümlerinin kullanıcılar tarafından yoğun ilgi gördüğünü kanıtlıyor.
DeepSeek, geliştirdiği açık kaynaklı modellerle sadece teknoloji dünyasında değil, kripto para ve finans piyasalarında da etkisini hissettirmeye devam ediyor. Yüksek performanslı bu yapay zeka modelleri, sektörün geleceğini şekillendiren önemli adımlardan biri olarak kabul ediliyor.
Çin merkezli yapay zeka girişimi DeepSeek, açık kaynaklı modelleri ve düşük kullanım maliyetleriyle global pazarda öne çıkıyor. 2023 yılında Liang Wenfeng tarafından kurulan şirket, yapay zeka araştırmalarına yenilikçi bir yaklaşım getirerek kısa sürede büyük bir ivme yakaladı. OpenAI gibi devlerin yüksek maliyetli çözümlerine alternatif olarak geliştirilen DeepSeek, geniş bir kullanıcı kitlesine hitap ediyor.
Yenilikçi Modeller ve Rekabetçi Performans
DeepSeek’in R1 modeli, düşük maliyetli ancak yüksek performanslı bir yapıya sahip. Bağımsız geliştiricilerin yaptığı testlerde, modelin Llama 3.1, GPT-4o ve Claude Sonnet 3.5 gibi rakiplerini geride bıraktığı görülüyor. Testlerde, matematikten programlamaya kadar farklı alanlardaki başarısı dikkat çekti.
DeepSeek, teknoloji devlerinin domine ettiği bir pazarda zorlu bir mücadele veriyor. OpenAI, Google ve Meta gibi devlerle rekabet etmek kolay değil. Ancak şirket, yenilikçi yöntemleri ve açık kaynaklı modelleriyle bu devler karşısında ayakta kalmayı hedefliyor. Microsoft CEO’su Satya Nadella’nın Davos’taki konuşmasında, Çin’in bu alandaki gelişmelerine dikkat çekmesi, DeepSeek’in başarısının uluslararası çapta yankı bulduğunu kanıtlıyor.
Kullanım Kolaylığı ve Düşük Maliyetler
DeepSeek, geliştirdiği modellerin kullanımını son derece erişilebilir hale getirdi. 1.5 milyar parametreli sürümlerden 70 milyar parametreye kadar farklı seçenekler sunan R1, bir dizüstü bilgisayarda bile çalışabiliyor. Daha büyük ölçekli versiyonlar ise güçlü donanım gerektirse de, API üzerinden yüzde 90’a varan maliyet avantajıyla kullanıcılara ulaşıyor. OpenAI’nin 7.5 dolarlık kullanım ücretine karşın DeepSeek yalnızca 0.14 dolarlık bir maliyet sunuyor.
Dropbox Ürün Başkan Yardımcısı Morgan Brown, DeepSeek’in çalışmalarını şu sözlerle özetledi:
“Klasik yapay zeka, her sayıyı 32 ondalık basamakla yazmaya çalışır. DeepSeek’te bunu 8’e indirmenin yeterince doğru olacağını düşündüler. Sonuç? Bellek kullanımı %75 oranında azaldı.”
Bu yenilikçi yaklaşımla şirket, düşük maliyetlerle yüksek performans sunmayı başardı. Brown, DeepSeek’in geliştirdiği “uzman sistemler” ile yapay zeka alanında çığır açtığını belirtti.
Verimlilikte Büyük Adım: Multi-Head Latent Attention
DeepSeek, Multi-Head Latent Attention (MLA) teknolojisini kullanarak modellerin verimliliğini artırmayı başardı. Bu teknoloji, yapay zekanın birden fazla veri akışını eşzamanlı olarak işlemesini sağlıyor. Brown, bu sistemi şu şekilde açıkladı:
“Dev bir ekibiniz olduğunu düşünün, ancak yalnızca ihtiyacınız olan uzmanları çağırıyorsunuz. DeepSeek tam olarak bunu yapıyor.”
Geleneksel yapılar, tüm parametreleri sürekli aktif tutarken, DeepSeek yalnızca gereken parametreleri devreye sokuyor. Örneğin, 1,8 trilyon parametreye sahip bir model yerine, yalnızca 671 milyar parametre kullanarak aynı etkiyi elde edebiliyor. Bu sayede maliyetler ve enerji tüketimi de ciddi oranda düşüyor. Şirket, eğitim maliyetlerini 100 milyon dolardan 5 milyon dolara indirmeyi başardı.
Açık Kaynak ve Censorship Sorunu
DeepSeek’in dikkat çeken bir diğer yönü ise tüm çalışmalarını açık kaynak olarak sunması. Kodlar ve teknik dokümanlar herkese açık durumda. Ancak, Çin hükümetinin kontrol mekanizmaları sebebiyle modelin bazı konularda sansür uyguladığı biliniyor. Tiananmen Meydanı ya da Tayvan’ın özerkliği gibi konular, modelin yanıt vermediği başlıklar arasında yer alıyor.
George Mason Üniversitesi’nden araştırmacı Dean Ball, DeepSeek’in distile edilmiş modellerinin yaygınlaşmasının, yerel ekipmanlarla çalışan üst düzey yapay zeka sistemlerini daha erişilebilir hale getirdiğini ifade etti. Ball, bu durumun aynı zamanda denetim mekanizmalarını zayıflattığına dikkat çekti.
DeepSeek’in Yükselişi Piyasalarda Dalgalar Yarattı
Yapay zeka sektöründe çığır açan DeepSeek, geliştirdiği etkili modellerle hem finans hem teknoloji dünyasında dikkatleri üzerine çekiyor. Şirketin amiral gemisi modeli DeepSeek R1, bağımsız öğrenme ve gelişmiş problem çözme yetenekleriyle büyük övgü topladı. Ancak bu yükseliş, hisse senetleri ve kripto paralarda ani değer kayıplarına yol açarak endişeleri artırdı.
DeepSeek, yapay zeka modellerinde maliyet ve performans dengesini yeniden tanımlıyor. Şirketin geliştirdiği DeepSeek R1, açık kaynak yöntemleri ve yerel cihazlarda çalışabilecek kadar hafif tasarımıyla sektörde öne çıkıyor. Özellikle, altı farklı sürümle piyasaya sürülen R1’in bazı benchmark testlerinde OpenAI’nin modellerini geride bırakması dikkat çekiyor. Bu durum, daha az kaynakla daha etkili çözümler sunma stratejisinin başarısını kanıtlıyor.
Ayrıca DeepSeek, finansmanı tamamen High-Flyer isimli bir hedge fon tarafından sağlanarak, diğer girişimlere göre farklı bir iş modeline sahip. Hugging Face ile yapılan iş birliği ise açık kaynak projelere olan bağlılığını gözler önüne seriyor. Ancak şirketin Çin kökenli olması, özellikle ABD’deki düzenleyici engeller ve ihracat kontrolleri nedeniyle çeşitli zorluklar yaratıyor.
DeepSeek Etkisi
DeepSeek’in hızla yükselen popülaritesi, hisse senetleri ve kripto para piyasalarında panik satışlarını tetikledi. Özellikle Nvidia gibi çip üretiminde lider şirketlerin hisseleri büyük kayıplar yaşarken, Japonya’da Renesas Electronics ve SoftBank hisselerinde de ciddi düşüşler gözlemlendi. Amerikan yapay zeka girişimlerinin milyar dolarları bulan yatırımları karşısında DeepSeek’in daha az maliyetli çözümleri, piyasalarda “balon” endişelerini artırdı.
Kripto para dünyasında ise AI ile bağlantılı tokenlar sert darbe aldı. Özellikle yapay zeka sektörüne yatırım yapan kripto varlıklar, DeepSeek’in etkisiyle değer kaybı yaşadı. Bitcoin, kritik seviyelerin altına düşerken, önde gelen altcoinler de daha derin kayıplar verdi.
DeepSeek, açık kaynak kodlama ve verimlilik odaklı stratejisiyle sektörde liderliğini güçlendiriyor. Ancak şirketin karşısında, düzenleyici zorluklardan piyasa algısına kadar pek çok engel bulunuyor. Gelecekteki başarısı, yenilikçi yapısını koruyarak sorumluluk ve hesap verebilirlik arasında denge kurmasına bağlı olacak.