Defillama’nın verilerine göre 2024’ün başında 8 milyar dolar seviyesinde olan Aave ağındaki kilitli varlıkların toplam değeri (TVL) bugün 47 milyar dolara ulaştı. TVL’deki bu hızlı yükseliş protokolün merkeziyetsiz finans (DeFi) kredi altyapısındaki rolünü güçlendirirken, kurumsal yatırımcıların DeFi kredilerine ilgisinin de arttığını ortaya koyuyor. Artış Aave’nin kripto para ekosisteminde ürün-pazar uyumunu yakaladığının güçlü bir göstergesi oldu.
Aave’nin Yükselişi DeFi Kredi Piyasasını Şekillendiriyor
Kripto para piyasasında DeFi kredilerinin büyümesi Aave’nin kısa sürede kaydettiği büyük sıçramayla netleşti. Ethereum ağında faaliyet gösteren protokol, yine Defillama verilerine göre ağda borç olarak verilen toplam tutarın yaklaşık yüzde 80’ini kontrol ediyor. Bu oran Aave’nin yalnızca likidite açısından değil, piyasanın genel borçlanma ekosisteminde de baskın konumda olduğunu ortaya koyuyor.

Ayrıca aktif borçlanan kullanıcı sayısının binin üzerine çıkması protokolün genişleyen bir kullanıcı tabanına sahip olduğunu gösteriyor. TVL’deki artışla birlikte borçlanma faaliyetinin de paralel şekilde yükselmesi Aave’nin sadece varlık toplamakla kalmadığını, aynı zamanda sermayenin etkin biçimde kullanılmasını sağladığını kanıtlıyor.
Kurumsal İlginin Altındaki Nedenler
Merkeziyetsiz kredi protokollerinin izin gerektirmeyen yapısı kredi notu kontrollerini, coğrafi sınırlamaları ve uzun onay süreçlerini ortadan kaldırıyor. Böylece kullanıcılar dünyanın herhangi bir yerinden, günün her saatinde aracı kurum olmadan sermaye piyasalarına erişebiliyor. Bu küresel erişim hem bireysel hem de kurumsal yatırımcılar için süreci basitleştiriyor.
Akıllı sözleşmelerin sağladığı şeffaflık kredi şartlarını, faiz hesaplama yöntemlerini ve protokolün işleyişini herkesin görebileceği şekilde ortaya koyuyor. Bu sayede kullanıcılar riskleri daha net değerlendirebiliyor ve kararlarını daha hızlı verebiliyor.
Bunun yanı sıra mevduatların getiri üretirken temsili varlıklar üzerinden likit kalabilmesi sermaye verimliliğini artırıyor. Kullanıcılar teminatlarına karşı borç alabilirken aynı anda farklı DeFi stratejilerine yatırım yapabiliyor. Böylece geleneksel kredi mantığı daha açık, erişilebilir ve küresel ölçekte çalışan bir yapıya dönüşüyor.

