Son dönemde sınırlı bir performans göstermesiyle eleştirilen en büyük altcoin Ethereum (ETH), teknik göstergeler ve piyasa hareketleriyle yeniden yatırımcıların radarında. Analistler, ETH’nin 2017 ve 2021’deki gibi dört yıllık döngüsünün kritik bir eşiğe ulaştığını belirtiyor. Özellikle ETH/BTC paritesinde yaşanan hareketlilik 2021’deki yüzde 180’lik yükselişe benzer bir senaryoyu gündeme getiriyor. Piyasa verileri likiditenin Solana (SOL) gibi rakip ağlardan Ethereum’a geri döndüğünü gösterirken, bu durum potansiyel bir yükselişin sinyali olarak yorumlanıyor.
Tarihsel Ethereum Döngüsü Yeniden Masada
Ethereum, geçmiş döngülerdeki performansıyla dikkat çeken bir altcoin. 2017’de yaklaşık yüzde 9 bin 380’lik yükselişle 881,94 dolara ulaşan ETH, 2021’de ise piyasa değerini 250 milyar doların üzerine taşımıştı. Uzmanlar, benzer bir döngünün 2025’te tekrarlanabileceğini değerlendiriyor.

Özellikle dört yıllık döngü pivot noktasına yaklaşılmış olması tarihsel yükseliş trendinin başlangıcına işaret ediyor.
Teknik analiz ETH’nin 2 bin 984 dolar seviyesini destek olarak koruduğunu gösteriyor. 50 günlük hareketli ortalamanın 200 günlük ortalamanın üzerinde kalması kısa vadeli iyimserliği destekliyor. Ancak RSI’ın 42,17 seviyesinde olması satın alma fırsatlarına işaret ediyor olabilir. Tüm bu veriler 2021’deki gibi iki ayda yizde 200’e varan bir sıçrama ihtimalini güçlendiriyor.
Solana’dan Likidite Akışı Başladı
Son 24 saatte Solana’dan Ethereum’a akan likidite dikkat çekici bir eğilimi ortaya koydu. Verilere göre Solana’dan Ethereum’a akan fon tutar tersi yöndeki akışın dört katına ulaştı. Bu da yatırımcıların Ethereum’a yeniden güven duyduğunu gösteriyor. Likidite artışı ETH’nin mevcut seviyeleri korumasını kolaylaştırırken, yeni bir rallinin temelini oluşturabilir.

ETH/BTC paritesindeki hareketlilik de kritik önem taşıyor. İki varlık arasındaki performans Ethereum’un Bitcoin karşısında güç kazanabileceğini işaret ediyor. Tarihsel olarak bu tür hareketler Ethereum’un önemli yükselişlerinin habercisi olmuştu. Analistler, benzer bir senaryonun 2025’in ilk çeyreğinde yaşanabileceğini belirtiyor.