Kripto para piyasasında gündem öyle hareketli ki, bakışımız ister istemez bulanıuyor. Bu hafta Litecoin için önemli gelişmeler olacak. 5 Mayıs’ta ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun (SEC), Canary Litecoin ETF başvurusu için son kararı açıklayacak olması ortalığı iyiden iyiye ısıttı. Hem analistlerin verdiği yüzde 90 onay ihtimali hem de fiyat hareketleri bizi son zamanlarda LTC konusunda oldukça heyecanlandırıyor.
Onay Olasılığı Zirvede
Bloomberg ETF stratejisti James Seyffart’ın verdiği güncel bilgiler kafamızdaki beklentilere ayna tutuyor. Diğer pek çok altcoin ETF başvurusunda defalarca erteleme haberi okuduk. Fakat Canary Litecoin ETF için halen böyle bir gecikme yaşanmadı. Litecoin’in denetleyici otoritelerdeki olumlu geçmişi ve düşük tartışma oranı sebebiyle onaya daha yakın görünüyor.

Piyasa analistlerinin yüzde 90’lara varan oranlarda onaydan söz etmesi açıkçası bize ihtimalden çok hazırlanın mesajı gibi geliyor. Elbette halen bir son dakika ertelemesi yaşanabilir. Ancak ben genel ruh hali ve düzenleyici iklim açısından olumlu tarafta duruyorum. Yatırımcılar olarak 5 Mayıs sabahına kilitlenmiş durumdayız.
Litecoin İçin Hedef 500 dolar
Fiyat hareketlerine bakınca heyecanımız daha da artıyor. Uzun süredir 65-85 dolar aralığında toplanan LTC’nin önce 87 dolara ardından da uzun yıllı direncini kırmasına anbean şahitlik ettik. Analist Crypto Patel’in de işaret ettiği gibi teknik göstergeler kısa vadede önce 255 dolar, sonra 500 dolar bandının ciddi şekilde masada olduğunu söylüyor.
Bu hedefleri gerçekçi buluyorum elbette. Özellikle günlük işlem hacminin yüzde 30’dan fazla artarak 338 milyon dolara ulaşması önemliydi. Bu büyük oyuncuların pozisyon aldığını düşündürüyor.
Patel’in uzun vadeli tahminleri olan 1000 dolarlı seviyeleri biraz iddialı buluyorum. Ancak Litecoin için ETF onayının ralli ateşini yakacağı görüşündeyim. Sabredip bekleyen yatırımcıların önünde güzel günler olabileceğini seziyorum. Eğer onay çıkarsa Litecoin’in 500 doları aşma ihtimalinin gayet yüksek olduğu fikrindeyim. Ne dersiniz? Sürprizlerden korkan değil, fırsatları kovalayan tarafta olmak lazım, değil mi?