Fed içindeki faiz indirimi tartışmasında şahin kanat sesini yükseltti. Aralık ayındaki toplantıda faiz indirimine karşı oy kullanan üyeler, enflasyon tehdidinin halen güçlü kaldığını ve aceleci adımların risk taşıdığını savundu. Açıklamada gümrük tarifelerinin fiyatlar üzerindeki etkisinin geçici mi kalıcı mı olduğunun henüz netleşmediği vurgulandı. Farklı bölge Fed başkanları faizlerin gelecek yıl belirgin şekilde gerileyebileceğini kabul etti fakat temkinli duruşu korudu.
Evans: Veriler Netleşmeden İndirim İçin Erken Uyarısı
Chicago Fed Başkanı Evans bu haftaki toplantıda neden karşı oy kullandığını detaylandırdı. Gümrük tarifelerinin enflasyona yansımasının kalıcı olup olmadığına dair daha fazla veri gerektiğini ifade etti. Son dönemde bölgesindeki iş insanları ve tüketiciler ile yaptığı görüşmelerde fiyat seviyelerinin en büyük kaygı başlığı haline geldiğini aktardı. Daha ihtiyatlı bir yolun ek veri gelene kadar beklemekten geçtiğini belirtti.
Evans kısa vadede bir indirime kapıyı kapatmadı. Yine de para politikasında acele karar vermenin fiyat istikrarı açısından tehlike oluşturabileceğini söyledi. Orta vadede, enflasyonda net bir düzelme tabloya yerleştiğinde faizlerin gelecek yıl “kayda değer ölçüde” gerileyebileceğini dile getirdi.
George ve Purser’dan Enflasyon ve Büyüme Değerlendirmesi
Kansas City Fed Başkanı George enflasyon oranlarının halen hedefin üzerinde seyrettiğini hatırlattı. Ekonomik büyüme ivmesinin güçlü kaldığını ancak iş gücü piyasasında bir miktar yumuşama yaşansa da genel dengenin korunduğunu söyledi. Mevcut faiz seviyesinin sıkılaştırıcı etki oluşturduğunu fakat yalnızca “ılımlı” ölçüde kısıtlayıcı kaldığını değerlendirdi.
Philadelphia Fed Başkanı Purser ise 2026 yılında oy hakkına sahip olacak başkanlar arasında. Çalışma piyasasını “baskı altında fakat çökmemiş” şeklinde tanımladı. Mevcut para politikasının kısmen sıkı durduğunu ifade etti. Son dönemde devreye giren gevşeme hamlelerinin istihdam tarafına bir miktar yastık görevi gördüğünü ekledi.
Purser, Fed’in tarifeler ve yapay zeka gibi gelişmelerin ekonomik tabloya etkisini yakından izlediğini anlattı. Yapay zeka kaynaklı verimlilik patlaması sayesinde büyüme hızlandıysa para politikasının farklı tepki vermesi gerekeceğini söyledi. Aynı dönemde yüksek enflasyon riski ağır bastığında ise bambaşka araçların devreye girmesi gerektiğini vurguladı.

