Son ekonomik verilerin ortaya koyduğu durgunluk, piyasalardaki hareketliliği etkilemekte zorlanıyor. Önde gelen Bitcoin eleştirmeni Peter Schiff, Nisan ayı perakende satışlarının sabit kalmasını ve ABD Tüketici Fiyat Endeksi’nin (TÜFE) artışını göz önünde bulundurarak piyasanın durumunu değerlendirdi. Schiff’in eleştirisi, TÜFE’nin beklentilerin üzerinde %3,4’lük bir artış göstermesiyle paralel bir şekilde ilerliyor.
TÜFE’nin bu artışı, özellikle gıda ve enerji maliyetlerinin dahil edilmesiyle birlikte, enflasyonun hala Federal Rezerv’in hedef aralığının üzerinde seyrettiğini gösteriyor. Bu durum, küresel yatırımcıların hassasiyetini etkileyebilir ve durgun bir ABD piyasasında yatırımcıların alternatif arayışlarına yönelebileceği sinyalini veriyor. Bitcoin gibi kripto paralar, bu tür dönemlerde daha cazip hale gelebilir. Şu anda Bitcoin’in değeri 24 saat içinde %5,53 artarak 64.845,90 dolar seviyesine ulaşmış durumda. Bununla birlikte, Bitcoin Vadeli İşlemleri Açık Faizi de son birkaç saat içinde %1,75’e kadar yükselerek yatırımcıların daha risk dengeli yatırımlara olan ilgisini yansıtıyor.
Ancak, Schiff gibi bazı muhalifler, Bitcoin’in yüksek işlem maliyetleri ve yavaş işlem hızı gibi önemli dezavantajlara sahip olduğunu savunuyorlar. Onlara göre, Bitcoin pratik bir kullanıma veya doğal bir değere sahip değil ve bu nedenle uygulanabilir bir dijital para birimi değil. Schiff, altının aksine, Bitcoin’in uzun vadeli değer için gerekli olan özelliklere sahip olmadığını iddia ediyor. Son olarak, Schiff, Bitcoin’in enflasyondan korunma aracı olarak işlev görmesine ilişkin güncel ekonomik verilerin yetersizliğine dikkat çekiyor.
Bitcoin’in yükselişi ve Peter Schiff’in eleştirisi, küresel piyasalarda önemli bir tartışma konusu haline gelmiş durumda. Ancak, bu tartışma, kripto para birimlerinin gelecekteki rolü ve potansiyel etkileri hakkında daha derinlemesine bir analiz gerektiriyor.