Bitcoin yeniden 75 bin doların altına geriledi. ABD Başkanı Donald Trump’ın Çin’e uyguladığı yüzde 104’lük gümrük tarifesi yürürlüğe girdi. Riskli varlıklar üzerinde baskı oluştu. S&P 500 endeksi 2000 ve 2008’den bu yana en sert günlük düşüşünü yaşadı. Bitcoin haftalık kaybını yüzde 11’e taşıdı. Ethereum yüzde 25’in üzerinde değer kaybetti. Kurumsal satışlar da hızlandı. BlackRock 3 bin 296 BTC sattı. Bu miktar bugüne kadarki en büyük üçüncü ETF çıkışı oldu.
Tarife Savaşları Bitcoin’deki Düşüşü Tetikledi
Trump’ın sert ticaret politikaları küresel piyasaları sarstı. Bitcoin bu hafta ikinci kez 75 bin doların altını gördü. ABD merkezli tüm ETF’lerden toplam 326 milyon dolarlık çıkış yaşandı. BlackRock’ın IBIT fonu en büyük çıkışı gerçekleştirdi. Bu panik satışları piyasalardaki güvensizliği artırdı.
Coinglass verilerine göre toplam likidasyonlar 390 milyon doları aştı. Analistler 80 bin dolara kadar çıkan kısa süreli yükselişi “boğa tuzağı” olarak tanımlıyor. Fiyat tekrar geri çekildi ve yeni dip seviyeler gündeme geldi.
Resesyon Korkusu Büyüyor! Fed Üzerindeki Baskı Artıyor
Peter Schiff gibi ekonomistler ABD ekonomisinin hızla resesyona sürüklendiğini savunuyor. 30 yıllık Hazine tahvil getirisi yüzde 4.75’in üzerine çıktı. Schiff’e göre borsaları çökertip faizleri düşürmek isteyen Trump’ın planı başarısız oldu. Çünkü hem borsa hem tahvil piyasası aynı anda çökmeye başladı.
BitMEX CEO’su Arthur Hayes de Fed’in acilen devreye girmesi gerektiğini belirtti. Hayes ayrıca Çinli yatırımcıların belirsizlik büyüdükçe Bitcoin’e yöneleceğini öngörüyor. Hayes “Fed sürenin sonuna geldi sistem kırılmak üzere” dedi. Fed’in mayıs ayında faiz indirimine gitmesi bekleniyor.
Piyasa Tepetaklak! Bitcoin Yılbaşından Bu Yana Yüzde 18 Düştü
Bitcoin 2025 başından bu yana yüzde 18 değer kaybetti. Uzmanlar fiyatın 70 bin doların altına inebileceğini belirtiyor. Hem hisse senetleri hem tahviller hem de altın ve kripto paralar birlikte değer kaybediyor. Analistler bu senaryoyu “eşzamanlı çöküş” olarak tanımlıyor.
Önümüzdeki haftalarda Fed’in vereceği kararlar ve Çin’le yapılacak olası ticaret anlaşmaları piyasalar açısından belirleyici olacak. Ancak şu anki görünüm yatırımcı güveninin hızla zayıfladığını ve küresel çapta bir türbülansın başladığını gösteriyor.