Kısa yoldan servet arayan küçük yatırımcılar altcoin dünyasında sık sık hüsranla tanışıyor. Kontrolsüz al-sat döngüleri sermayeyi saniyeler içinde eritiyor. Yıllardır ekran başında olanlar plansız işlemlerle portföyünü sıfırlayanların sayısının arttığı düşüncesindeler. Öte yandan sistemli birikim modeli, zarar olasılığını azaltabilecek tek çıkış kapısı olarak öne çıkıyor.
Altcoin Piyasasında Kayıplar Büyüyor
Altcoin’ler artık öyle bir noktaya geldi ki, kripto para piyasasında yer alan bir çok kişi kendilerini sanki kumar masasında gibi hissettiler. Yeni yatırımcı, 1.000 doların 100.000 dolara dönüşeceği umuduyla rastgele token topluyor. Fiyat yüzde sekiz yükselince satışı erteliyor. Sonra ne mi oluyor? Ardından gelen sert düşüşü çaresizce izliyor. Aynı kısır döngü şimdiki döngüde de çoğu kişiyi maalesef etkisi altına aldı.
Söz konusu evrede az sayıda istisna dışında neredeyse tüm altcoin’ler Bitcoin karşısında zayıf kaldı. Hemen herkeste bir sonraki 1000x’lik hazineyi bulmak yeter şeklinde ifade edilen inanç yaygın. Oysa çok az kişi coin’i baştan sona elde tutabildi. Çoğu yatırımcı ani çöküşle kardan zarara geçti ve birikimini kaybetti.
Basit Stratejiyle Zararı Sınırlamak Gerekiyor
Aslında burada yapılması gereken bir şey var. Teknik analiz bilmeyenler için önemli bir kılavuz niteliğinde bence. Dayanıklı bir altcoin seçiliyor ve sermaye beşe bölünüyor. İlk alım, günlük RSI 30’un altına inince yapılıyor. Sonraki her alım önceki fiyatın yüzde on altına denk gelen noktada gerçekleşiyor. Kural burada net bir şekilde işliyor. Toplamda yüzde 30-50 kar görüldüğünde pozisyon tamamen kapatılıyor. Bunu kim söylüyor diyeceksiniz şimdi bana. Analist Stockmoney Lizards söylüyor. Üstelik bununla ilgili uzunca da bir paylaşım yaptı X’teki sayfasında.

Gelirin yarısı stablecoin’lere aktarılıyor kalan yarısı Bitcoin birikimine yönleniyor. Döngü sabırla tekrarlandığında likidasyon fırtınalarından korunmak kolaylaşıyor. Metot analiste göre gayet basit. Piyasada geçirilen süre, zamana karşı yarıştan üstündür anlayışı. Analiste göre bu söylem disiplinli yatırımcıya hitap ediyor ve kontrolsüz işlemlerin açtığı yarayı sarmayı hedefliyor.