21. yüzyılın şafağında, ABD Temsilciler Meclisi, Finansal Yenilik ve Teknoloji Yasası’nı (FIT21) oylayarak dijital varlıkların geleceğini şekillendirme yolunda önemli bir adım attı. Ripple vs SEC davasının yankıları ve XRP hukuk topluluğunun güçlü desteğiyle yoğrulan bu yasa tasarısı, dijital varlıkların karmaşık dünyasında düzenleyici netlik sağlamayı ve tüketicileri korumayı amaçlıyor. Böylece, FIT21, şimdiye kadar hazırlanan en önemli kripto yasalarından biri olarak tarih sahnesine çıkıyor.
FIT21 Yasası
Cumhuriyetçilerin ve bazı Demokratların desteğiyle hararetli tartışmalara yol açan FIT21 kripto tasarısı, SEC ya da CFTC’den hangisinin dijital varlıklar üzerinde yetki sahibi olacağını belirlemeyi hedefliyor. Tasarı, dijital varlıklar arasında emtia ve menkul kıymetleri net bir şekilde tanımlayarak tüketicilerin ve yatırımcıların güvenliğini sağlamayı vaat ediyor. Ancak, önerilen mevzuat eleştirilerden muaf değil; bazıları bu düzenlemelerin yeni boşluklar yaratabileceğini öne sürüyor.
Demokrat Temsilciler Meclisi Sıralama Üyesi Maxine Waters’ın, tasarının amacına uygun olmayabileceğini ve önemli boşluklar yaratabileceğini belirten gergin açıklamaları, tasarı etrafındaki tansiyonu yükseltiyor. Birçok Demokrat, Waters’ın görüşlerine katılıyor. Buna rağmen, Beyaz Saray, tasarının Meclis’ten geçmesi halinde veto edilmeyeceğini belirterek önemli bir siyasi duruş sergiliyor.
Ripple SEC Arasındaki Dava
Ripple ve SEC davası, FIT21 tasarısının oluşumunda önemli bir rol oynuyor ve yatırım sözleşmeleri kapsamında satılan dijital varlıkların nasıl ele alınması gerektiğine dair netlik sağlıyor. Yargıç Torres’in kararına göre, bir token kendi başına bir menkul kıymet değildir, ancak kurumlara teklif edilip satıldığında menkul kıymet statüsü kazanır. Bu durum, XRP topluluğunun mevcut menkul kıymetler yasasında değişiklik yapılması çağrısında bulunmasına yol açıyor.
CryptoLaw, SEC Başkanı Gary Gensler’in Yargıç Torres’in kararına itiraz etmeye devam ederken FIT21’e karşı çıktığını belirtiyor. Meclis Tarım Komitesi, Gensler ve SEC‘i duruşlarının siyasallaşmış doğası nedeniyle eleştiriyor ve Temmuz 2023’teki XRP kararının düzenleyici bir çerçevenin şekillendirilmesindeki önemini vurguluyor. Tüm bu gelişmeler, dijital varlıklar alanında net düzenlemelerin kritik rolünü bir kez daha gözler önüne seriyor.