Ripple Labs şu anda CEO’su Brad Garlinghouse’un şirketle ilişkili bir kripto para birimi olan XRP 2,58 $ hakkında yanıltıcı beyanlarda bulunduğu iddialarıyla ilgili önemli bir yasal savaşın içinde. Bu davada çeşitli gelişmeler yaşandı ve son olarak Kaliforniya Bölge Mahkemesi Yargıcı Phyllis Hamilton, diğer dört iddiayı reddetmesine rağmen Ripple Labs aleyhine bir sivil menkul kıymetler davasının devam etmesine izin verdi. Bu karar, Ripple’ın davayı reddetmek için özet bir karar alma girişiminin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından geldi.
Milyonlarca XRP Satıldı İddiası
İddiaların özü, Garlinghouse’un televizyonda yayınlanan bir röportaj sırasında yaptığı ve XRP’nin faydasına olan güçlü güvenini ifade ederken aynı zamanda diğer dijital varlıklar hakkında şüphe uyandıran açıklamalarına dayanıyor. Garlinghouse’un yorumları daha sonra Ripple’ın resmi Twitter hesabında da paylaşılarak etki alanı genişletildi. Davacı, Garlinghouse’un kamuoyuna yaptığı açıklamaların yanıltıcı olduğunu, çünkü XRP’sini uzun vadede elinde tuttuğunu (“hodling”) iddia ederken, gerçekte 2017 boyunca çeşitli kripto para borsalarında milyonlarca XRP sattığını iddia ediyor.
Garlinghouse röportajda şunları söyledi: “XRP’yi uzun süre tutuyorum, kişisel bilançomun bir yüzdesi olarak XRP’yi çok çok uzun süre tutuyorum… XRP’de çok, çok, çok uzun süre kalmaya devam ediyorum, sektörde HODL diye bir ifade var… Ben HODL tarafındayım.” Davacı, bu ifadelerin gerçek alım satım faaliyetleri hakkında yanlış bir izlenim yarattığını ve dolayısıyla XRP konusundaki gerçek duruşu konusunda yatırımcıları yanılttığını savunuyor.
Yargıcın Kararı
Yasal tartışma, XRP’nin bir varlığın yatırım sözleşmesi olarak nitelendirilip nitelendirilmediğini belirlemek için kullanılan bir standart olan Howey testi kapsamında bir menkul kıymet olarak sınıflandırılıp sınıflandırılamayacağına da değiniyor. Ripple Labs, XRP’nin menkul kıymet kriterlerini karşılamadığı sonucuna varan Yargıç Analisa Torres’in kendi lehlerine verdiği önceki bir karara atıfta bulundu.
Bununla birlikte, Yargıç Hamilton’un son kararı bu yorumdan farklıydı ve XRP’nin kurumsal olmayan yatırımcılara satıldığında bir menkul kıymet olarak kabul edilebileceğini öne sürdü. Bu bireysel yatırımcıların, özellikle sınır ötesi ödemelerde Ripple’ın XRP’nin faydasını artırma çabalarından makul bir şekilde kar beklemiş olabileceklerini düşündü.
Kripto Paraların Geleceğinde Etkili Olacak
Yargıç Hamilton, kripto para biriminin yeniliğine ve kripto para birimi yatırımcılarının beklentilerine ilişkin kesin bir yasal rehberliğin bulunmadığına dikkat çekti. Yatırımcıların kâr beklentilerinin yalnızca piyasa eğilimlerinden mi yoksa Ripple’ın tanıtım faaliyetlerinden mi kaynaklandığı sonucuna varmak için erken olduğunu belirtti. Bu nüanslı duruş, Ripple ve yöneticileri için daha fazla yasal incelemeye ve potansiyel olarak daha fazla düzenleyici etkiye kapı açıyor.
Devam eden bu yasal mücadele, kripto para birimi düzenlemesinin karmaşık ve gelişen doğasının altını çiziyor. Kripto para şirketlerinin ve liderlerinin şeffaflığı ve hesap verebilirliği hakkında önemli soruları gündeme getiriyor. Bu davanın sonucu sadece Ripple için değil, aynı zamanda mevzuata uyum ve yatırımcı korumasının zorlu arazisinde gezinirken daha geniş kripto para piyasası için de önemli etkilere sahip olabilir. Dava ilerledikçe, kripto para birimlerinin geleceği üzerindeki etkisini anlamak isteyen sektör katılımcıları, düzenleyiciler ve yatırımcılar tarafından yakından izlenecek.