Son yılların artık en taze ve hiç bayatlamayacak konusu yapay zeka. Büyük bir dönüştürücü güce sahip. Ekonomiden otomotive kadar hemen her alanda etkisini artırıyor. Son zamanlarda konuyla ilgili en önemli açıklama OpenAI CEO’su Sam Altman’dan geldi.
Moore Yasası Geçerliliğini Yitiriyor mu?
OpenAI CEO’su Sam Altman yapay zekayı belirli bir seviyede uygulamanın maliyetine değindi. Buna göre maliyetin her yıl yaklaşık 10 kat azaldığını belirtti. Altman, 9 Şubat’ta yayınladığı blog yazısında yapay zekanın maliyet düşüş eğilimini Moore Yasası ile kıyasladı. Moore Yasası, bir çip üzerindeki transistör sayısının her iki yılda bir iki katına çıktığını vurguluyor. Böylece işlem gücünün artarken maliyetlerin düştüğünü öne sürüyor. Ancak Altman’a göre yapay zeka bu hızdan çok daha hızlı gelişiyor.
OpenAI’nin modellerini örnek gösteren Altman, 2023’te GPT-4’ün maliyetini, 2024 ortalarında piyasaya sürülen GPT-4o ile kıyaslandığında yaklaşık 150 kat düştüğünü ifade etti. Bu hızlı maliyet düşüşü yapay zekanın benimsenmesini artıracak. Ayrıca daha fazla işletmenin bu teknolojiden faydalanmasını sağlayacak.
Yapay Zeka Ekonomiyi Nasıl Şekillendirecek?
Altman yapay zeka maliyetlerinin düşmesiyle birçok ürün ve hizmetin daha uygun fiyatlı hale geleceğini kaydetti. Ayrıca ekonomik büyümenin iki temel engelinin “entelektüel maliyet” ve “enerji maliyeti” olduğunu vurguladı. Altman, yapay zeka tabanlı çözümler kullanan sağlık, otomasyon, yazılım geliştirme ve müşteri hizmetleri gibi sektörlerin büyük maliyet avantajları elde edeceğini söyledi.
Peki böyle bir durumda her şey ucuzlayacak mı? Yapay zeka destekli ürünler ve hizmetler daha erişilebilir hale gelecek elbette. Buna göre lüks eşyalar ve sınırlı doğal kaynaklar gibi unsurların fiyatları muhtemelen artacak. Özellikle toprak gibi kıt kaynakların değeri yükselecek. Diğer taraftan geniş kitlelere hitap eden teknolojilerin daha hesaplı hale gelmesi beklentiler dahilinde. Doğal olarak böyle bir durum ekonomik dengesizliklerin artmasına neden olacak.
2035 yılına kadar Altman her bireyin tüm insanlığın entelektüel kapasitesine eşdeğer bir zekaya erişebileceği bir toplum hayal ediyor. Bu yönüyle bakıldığında OpenAI’nin burada bir misyonu var gibi. O misyon da “herkesin hayal gücüne yön verebileceği sınırsız bir dehaya erişimi” şeklinde.
Küresel Yapay Zeka Rekabeti Kızışıyor
Yapay zeka maliyetlerinin azalması, küresel ekonomileri şimdiden sarsmaya başladı. Çinli geliştirici DeepSeek’in Ocak ayında piyasaya sürdüğü düşük maliyetli yapay zeka modeli ABD’de hisse senedi fiyatlarında düşüşe neden olmuştu. Nvidia gibi yüksek performanslı yapay zeka teknolojileri üreten şirketler de bu dalgalanmadan etkilenmişti.
Bu gelişmeler yaşanırken Çinli teknoloji devleri, otomobil üreticileri ve telekomünikasyon şirketleri, DeepSeek’in yapay zeka modellerini hızla sistemlerine entegre etmeye başladı. Yaşananlarküresel yapay zeka yarışının daha da kızışmasına neden oldu. Yapay zeka modelleri daha uygun maliyetli ve erişilebilir hale geldikçe işletmeler arasında üstünlük mücadelesi de giderek şiddetleniyor.
Yapay Zeka Devrimi Yeni Başlıyor
Geldiğimiz süreçte yapay zeka maliyetleri hızla düşerken dünyanın yeni bir dönemin eşiğinde olduğunu söyleyebilirim. Yapay zeka artık yalnızca büyük şirketlerin ve hükümetlerin sahip olduğu bir ayrıcalık olmaktan çıkıyor. Ayrıca geniş kitlelere hitap eden bir kaynak haline geliyor.
Eğilim devam ettiği müddetçe yapay zeka iş dünyasını ve ekonomileri temelden değiştirecek bir aşamaya geçiyor. Gelişmelere erken uyum sağlayanlar elbett büyük avantaj elde edecek. Yapay zeka, düşündüğümüzden daha hızlı bir şekilde dünyayı dönüştürüyor. Bir diğer ifadeyle bu devrim henüz yeni başlıyor.