Jeopolitik gerilimlerin yatırımcı psikolojisini zorladığı bir haftayı geçirdik. Halen bu zorlu sürecin devam ettiğini söylemem gerekiyor. Kripto para yatırım ürünlerine tam 1,9 milyar dolarlık para akışı gerçekleşti. Akıştan hareketle bu durum üst üste dokuzuncu hafta pozitif seyir izlenmesi anlamına geliyor. Yılın başından bu yana toplam girişler rekor kırdı ve 13,2 milyar dolara ulaştı. Bitcoin ve Ethereum başta olmak üzere birçok büyük kripto para yeniden kurumsal ilginin odağına yerleşti.
ABD Öncülüğünde Güçlü Küresel Talep
Amerika Birleşik Devletleri geçen hafta tek başına 1,9 milyar dolarlık girişle küresel eğilimin başını çekti. Avrupa’da da özellikle Almanya 39,2 milyon dolar ile, İsviçre 20,7 milyon dolar ile ve Kanada 12,1 milyon dolar ile sınırlı da olsa pozitif sinyaller verdi. Ancak Asya tarafında tablo aynı şekilde yaşanmadı. Hong Kong’dan 56,8 milyon dolar, Brezilya’dan ise 8,5 milyon dolar çıkış kaydedildi. Yani coğrafi olarak ilgi Batı eksenli ilerliyor.
Bitcoin, son iki haftadaki küçük çaplı çıkışların ardından toparlandı ve tek başına 1,3 milyar dolarlık giriş gördü. Short pozisyon alan yatırımcıların tercih ettiği short-Bitcoin ürünleri de 3,7 milyon dolar giriş yakalasa da toplam portföy büyüklüğü halen 100 milyon doların altında. Yani risk iştahı long pozisyon lehine ağır basıyor.
Ethereum ve Altcoin’lere Yönelik İlgi Artıyor
Ethereum Şubat ayından bu yana gördüğü en büyük haftalık girişi 583 milyon dolarla kaydetti. Bu yükseliş tek bir günde gerçekleşen en büyük akışı da içeriyor. Son üç ayda Ethereum’a yönelen toplam yatırım 2 milyar dolara yaklaştı. Rakam fonların toplam varlıklarının yüzde 14’üne karşılık geliyor. Yatırımcıların yeniden Ethereum’a güven duymaya başladığı net biçimde hissediliyor.
XRP tarafında da yön tersine döndü. Üç haftalık çıkış serisi, 11,8 milyon dolarlık güçlü bir girişle sona erdi. Aynı şekilde nispeten daha küçük piyasa değerine sahip olan Sui de 3,5 milyon dolarlık yatırımla adından söz ettirdi. Girişlerin sadece Bitcoin’e değil, seçilmiş altcoin’lere de yönelmesi piyasa genelinde risk alma isteğinin yeniden canlandığını gösteriyor.
