Kanada’nın Finansal İşlemler ve Raporlar Analiz Merkezi (FINTRAC) kripto paraların sentetik opioid kaynaklı kara para aklamadaki rolüne dikkat çekerek yeni önlemler açıkladı. Bu hamle ülkedeki uyuşturucu sorunuyla mücadelede finansal istihbaratın ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Görünen o ki uyuşturucu kartelleri artık yalnızca sokaklarda değil dijital dünyada da işlerini sürdürüyor.
Kripto Paralar Uyuşturucu Ticaretinde Nasıl Kullanılıyor?
FINTRAC 23 Ocak’ta yayımladığı bir uyarıyla sentetik opioid üretimi ve ticaretiyle bağlantılı kara para aklamayı önlemek adına yeni risk faktörleri ve göstergeler belirledi. 2018’de yayımlanan raporun güncellenmiş hali olan bu belge finansal analizler ve kolluk kuvvetlerinden alınan bilgilerle desteklenmiş. Burada asıl vurgu kripto paraların gizlilik sağlamak adına ne kadar etkin kullanılabildiğine yapılıyor.
Özellikle büyük çaplı kripto para dönüşümleri dikkat çekiyor. Yeni açılan hesaplardan yapılan bu işlemler birden fazla dijital cüzdan kullanılarak kaynağın izini gizlemek için yapılıyor. Yani uyuşturucu ticaretini kolaylaştıran kişiler bir nevi finansal gölge oyunu oynuyor. Bununla birlikte şüpheli faaliyetlerle bağlantılı hesaplardan ya da yüksek riskli bölgelerden kripto borsalarına yapılan transferlerin de gözden kaçmaması gerektiği vurgulanıyor. Bu tür işlemleri takip etmek her ne kadar karmaşık görünse de aslında suç şebekelerinin sistematik bir şekilde izlenmesi için kritik bir adım.
Kamu ve Özel Sektör İş Birliği Güçleniyor
Kanada’nın bu hamlesi Kuzey Amerika Uyuşturucu Diyaloğu’nun bir parçası olarak değerlendiriliyor. Aynı zamanda 2018’de başlatılan Project Guardian adlı kamu-özel sektör ortaklığının bir sonucu olarak öne çıkıyor. Bu proje finansal kuruluşlar uluslararası paydaşlar ve kolluk kuvvetlerini bir araya getirerek sentetik opioidle bağlantılı kara para aklamayı engellemeyi hedefliyor. Açıkçası finans sektörünün bu tür girişimlerde aktif rol alması beklenenin ötesinde bir fark yaratabilir.
FINTRAC özellikle sanal varlık hizmet sağlayıcılarının (VASPs) ve finansal kuruluşların bu yeni risk faktörlerini kara para aklama karşıtı stratejilerine dahil etmesi gerektiğini belirtti. Bunun ötesinde uyuşturucu ticaretine bağlı finansal akışları tespit edebilmek için regülatörler ve finansal kuruluşların daha donanımlı hale gelmesi gerektiği de ifade ediliyor. Kısacası iş birliği sadece bir tercih değil bir zorunluluk haline gelmiş durumda.
Kanada’nın stratejik yaklaşımı sadece ulusal düzeyde değil uluslararası iş birlikleriyle de dikkat çekiyor. Uyuşturucu ticaretinin sınırları aşan bir sorun olduğu düşünüldüğünde bu tür önlemler tüm dünyaya örnek olabilir. Belki de bu adımlar kripto paraların sadece bir yatırım aracı değil aynı zamanda suçla mücadelede bir takip mekanizması olabileceğini gösteriyor.