Ethereum’un düşüşü başladığında boğalar ayıların söylemlerini ciddiye almamıştı. Tarih boyunca Ethereum’un Bitcoin’i takip edip yeni zirvelere çıktığı biliniyordu. Ancak o özgüven artık buharlaştı. Şimdi birçok yatırımcı Ethereum’un mücadele etmeye devam edip etmeyeceğini ve hatta tamamen önemsiz hale gelip gelmeyeceğini sorguluyor. ETH yatırımcıları tek bir sorunun cevabını arıyor: “Ethereum toparlanabilecek mi?”
Ethereum’un Performansı Ne Kadar Kötü?
Eğer son dönemde kripto dünyasından tamamen uzak kalmadıysan Ethereum’un performansının neredeyse alay konusu haline geldiğini biliyorsundur. Bitcoin tüm zamanların en yüksek seviyelerine ulaşırken piyasa değeri açısından ikinci en büyük kripto para olan Ethereum hala yerinde sayıyor.
Geçtiğimiz Mart ayında Bitcoin 69.000 dolarlık eski zirvesini aşarak 79.000 dolara kadar çıktı. Sonrasında ise 108.000 dolar geçildi. Tarihsel olarak bu tür yükselişler yatırımcıların Bitcoin’den Ethereum’a geçmesiyle devam eder. Ancak şu anda Ethereum hala 2021’deki en yüksek seviyesi olan 4.900 doları geri kazanamadı. 4.000 dolar direnç seviyesi bile aşılamamış durumda.
Daha kötüsü genel piyasa zayıflarken Ethereum’un fiyatı ayı piyasasındaki seviyelere geriledi. Bitcoin karşısında Ethereum’un düşüşü Eylül 2022’den bu yana hız kesmeden devam ediyor. Üstelik her iki varlık da spot ETF’lere sahip kurumsal yatırımcılara erişim sağlıyor. Ancak bu bile Ethereum’un kan kaybını durdurmaya yetmedi.
Layer-2 Ekosisteminin Etkisi
Peki Ethereum neden bu kadar kötü durumda? Birçok kişiye göre en büyük sorun Ethereum ekosistemindeki çok sayıda Layer-2 çözümü. Ethereum uzun süredir ölçeklenebilirlik sorunlarıyla boğuşuyor.
Başta “sharding” yani parçalama çözümü önerilmişti. Ancak Vitalik Buterin’in açıkladığı gibi bu parçalar farklı ağlar gibi davranacağından kullanıcı deneyimini zorlaştırıyordu. Bunun yerine Ethereum artık modüler bir mimariye geçerek işlemleri daha hızlı ve ucuz hale getiren Layer-2 çözümlerine yöneldi.
Fakat ironik biçimde bu da likiditeyi parçaladı. Farklı Layer-2 ağları arasında dağılan likidite Ethereum fiyatını aşağı çekti. Üstelik birçok risk sermayedarı da yatırımlarını bu altyapılara kaydırıyor. Yani Ethereum’un doğrudan kendisi yerine etrafındaki çözümler parlatılıyor. Kullanıcı deneyimi de bu yeni katmanlar nedeniyle karmaşık hale geldi.
Ethereum Katillerinden Gelen Rekabet
Ethereum’un karşısındaki bir diğer tehdit “Ethereum katilleri” diye adlandırılan diğer akıllı kontrat Blockchain’leri. Bunlar arasında Solana, BNB Chain, Aptos, Avalanche ve Sui öne çıkıyor. Hepsi daha düşük işlem ücretleri ve saniyede daha fazla işlem kapasitesi sunuyor.
Ethereum saniyede teorik olarak 119 işlem yapabiliyor ama pratikte bu sayı genelde 15 civarında. Buna karşın Solana 65.000 TPS’ye ulaşabiliyor. Solana’nın günlük aktif adres sayısı 28 milyon günlük işlem sayısı ise 277 milyon. Ethereum’un TVL’si 47 milyar dolar iken Solana’nınki 66 milyar dolar civarında.
Diğer yandan BNB Chain saniyede 2.222 işlemle öne çıkıyor. Aptos 160.000 TPS, Avalanche ise çok yakında 100.000 TPS’ye çıkacak bir yükseltme alıyor. Sui ise 297.000 TPS ile hem Ethereum’a hem de Solana’ya meydan okuyor. Geliştirici sayıları da dikkat çekici; Ethereum 6.200 Solana 6.400 Sui 760 geliştiriciye sahip.
Ancak bu projelerin hiçbiri Ethereum’un geliştirici aktivitesi ve ekosistem büyüklüğü açısından üstünlüğünü aşabilmiş değil.
Makroekonomik Etkiler: Faiz ve Tahviller
Ethereum’un mücadele ettiği tek alan rakip Blockchain’ler değil. Yüksek faiz ortamı da ciddi bir baskı unsuru. ABD tahvilleri %4,28 getiri sunarken ETH stake getirisi %3 civarında. Kurumsal yatırımcılar doğal olarak daha risksiz tahvillere yöneliyor.
Üstelik bu durum 2023 ortasından beri böyle. O dönem ETH staking getirileri %4’ün altına düşerken tahvil getirileri yükseldi. Aynı dönemde Ethereum’un ETF’lerine olan ilgi de düşük kaldı. En büyük sorunlardan biri spot Ethereum ETF’lerinde staking özelliği olmaması. Yani Bitcoin ETF’lerinden farkı kalmıyor.
Ayrıca Ethereum node çalıştırmak teknik bilgi ve özel donanım gerektirdiği için kurumsal yatırımcıların ilgisini çekmiyor.
Ethereum’un Geleceği Var mı?
Kısa vadede tablo karamsar görünüyor. Ancak umut vadeden gelişmeler de mevcut. Öncelikle SEC Başkanı Gary Gensler görevden ayrıldıktan sonra düzenleyici yaklaşım daha olumlu hale geldi. Staking özellikli Ethereum ETF’lerinin onaylanması artık daha muhtemel. Bu durum ETH yatırımlarını daha cazip kılabilir.
Bunun yanında Etherealize adlı girişim Ethereum’u Wall Street’e tanıtmaya başladı. Gerçek dünya varlıklarının (RWA) tokenleştirilmesi sürecinde Ethereum’un güvenli yapısı ön plana çıkıyor. Ethereum Vakfı’nda yaşanan liderlik değişimi de bu kurumsal entegrasyonu kolaylaştırabilir.
Yakında gerçekleşecek olan “Pectra” güncellemesi ise kullanıcı deneyimini iyileştirecek. EIP-7251 ile validator staking sınırı 32 ETH’den 48 ETH’ye çıkacak. Bu büyük yatırımcıların daha az node ile daha fazla ETH stake etmesini kolaylaştıracak.
Faiz indirimlerinin konuşulduğu bu dönemde ETH stake getirisi tahvillerle rekabet edebilir hale gelebilir. FED’in bu yıl en az iki kez faiz indirmesi bekleniyor. Yaz aylarında ilk indirimin gerçekleşmesi muhtemel.
Henüz Her Şey Bitmiş Değil
ETH şu anda zor zamanlar geçiriyor. Ancak Layer 2 ağlarındaki DeFi aktiviteleri artıyor. ETH işlem ücreti ödemek yerine teminat ve ticaret aracı olarak kullanılmaya devam ediyor. Yani talep hala var sadece şekil değiştirmiş durumda.
ETH fiyatı Layer 2 benimsenmesiyle birlikte toparlanabilir. Evet şu anda grafikler acı verici olabilir. Ancak Ethereum’un arkasındaki teknik ve kurumsal momentum gelecekte daha parlak günlerin mümkün olduğunu gösteriyor. Yeter ki kötü zamanların en kötüsü geride kalsın.