Son günlerde Bitcoin 99.936,00 $’in efsanevi yaratıcısı Satoshi Nakamoto’nun cüzdanlarına yönelik hack iddiaları kripto para dünyasında büyük yankı uyandırdı. Özellikle Kentucky merkezli bir laboratuvardan geldiği söylenen raporlar bu iddiaların alevlenmesine neden oldu. Peki tüm bu konuşulanların gerçeğe dayanan bir yanı var mı yoksa yalnızca bir komplo teorisinden mi ibaret?
İddiaların Kaynağı ve Tepkiler
Söylentiler Satoshi Nakamoto’nun Genesis Wallet’ını koruyan on iki anahtar kelimeden sekizinin çözüldüğüne dair bir iddiaya dayanıyor. Dahası bu kelimeler arasında oldukça sıradan ifadeler örneğin “Kentucky” “fried” ve “dollar” yer aldığı öne sürülüyor. İddialar kulağa absürt gelebilir ancak kripto topluluğu bu tür konuları ciddiye alma eğiliminde. Yine de Cardano 1,21 $’nun kurucusu Charles Hoskinson bu söylentilere net bir cevap verdi. “Yalan haber yalan haberdir” diyen Hoskinson iddiaları kesin bir dille reddetti ve Satoshi’nin böyle basit bir güvenlik açığı yaratmayacağını belirtti. Bu açıkçası biraz “ne içiyorsunuz siz?” türünden bir tepki olarak okunabilir.
Hoskinson’ın açıklamaları teknik bir zemine de oturuyor. Bitcoin cüzdanlarında kullanılan BIP-39 standardı 2013 yılında geliştirilmiş bir teknoloji. Bitcoin’in 2009 yılında piyasaya sürüldüğünü düşünürsek bu standart Satoshi tarafından kullanılamazdı. “Biraz düşünün” demek istiyor Hoskinson “Satoshi gibi bir deha böyle bir basitlik yapar mıydı?”
Satoshi’nin Gizemli Serveti
Biraz arka plana bakalım. Satoshi Nakamoto’nun Bitcoin cüzdanları yaklaşık 1,12 milyon BTC içeriyor ve bu da şu anki değerle 108 milyar dolardan fazla ediyor. Sadece bir cüzdanla Forbes Zenginler Listesi’nde üst sıralara yerleşebilecek bir servet bu. Ama işin ilginç yanı Satoshi’nin bu devasa servetine hiç dokunmamış olması. Şimdi bir düşünün: Böyle bir zenginlik tamamen hareketsiz bir şekilde duruyor. Bu insanın ister istemez “acaba gerçekten Satoshi bir kişi mi?” diye sormasına neden oluyor.
Bitcoin topluluğu için Satoshi’nin kimliği kripto paranın merkezsiz yapısının bir simgesi haline gelmiş durumda. Belki de bu yüzden onun kimliğini açığa çıkarmaya yönelik her girişim büyük bir ilgi uyandırıyor ancak aynı zamanda bu gizemin korunması gerektiği de savunuluyor. Çünkü bir kişi ya da grup yerine anonim bir yaratıcı fikri Bitcoin’in bağımsız ruhuna daha uygun görünüyor.
Satoshi Nakamoto’nun kim olduğu ya da servetinin akıbeti halen bilinmezliğini koruyor. Bu tür spekülasyonlar kripto para dünyasına renk katıyor olsa da işin sonunda gerçekler değişmiyor. Hoskinson’ın dediği gibi “yalan haber yalan haberdir.” Ancak insan yine de soruyor: Bu kadar zengin bir cüzdan gerçekten sonsuza kadar hareketsiz mi kalacak?