Geçmişte İngiltere’nin süper güç konumunu kaybetmesine yol açan 1956 Suez Krizi’ne benzer bir finansal şok dalgası bu ay ABD’yi de vurdu. Liberation Day olaylarının ardından ABD’de hisse senedi, tahvil ve döviz piyasalarının aynı anda sert düşüş yaşadı. Altın fiyatı ise belirsizlik ortamında 3.500 dolara kadar yükseldi. Bu gelişmeler ABD’nin küresel liderliğinin zayıfladığına dair endişelerin tam da göbeğinde yaşandı.
Suez Krizi: Bir İmparatorluğun Sonu
1956 yılında İngiltere Başbakanı Anthony Eden’in Mısır’ın Süveyş Kanalı’nı millileştirmesine karşı başlattığı askeri müdahale dünya çapında tepkiyle karşılandı. ABD, Kanada, Avustralya ve Birleşmiş Milletler, İngiltere’nin saldırısını sert şekilde kınadı.
Bu uluslararası baskı ve finansal piyasaların çöküşünü netice verdi. Buna göre sterlinin değer kaybı, borsada %8 düşüş, tahvil fiyatlarında %15 gerileme oldu. Gelişme İngiltere’nin ekonomik direncini kırdı. Ayrıca ülkeyi geri adım atmaya zorladı. Bu olay Britanya’nın süper güç statüsünü fiilen kaybettiği an olarak tarihe geçti.
ABD İçin Aynı Senaryo mu?
Liberation Day sonrası ABD’de yaşanan gelişmeler İngiltere’nin Suez Krizi sırasında yaşadıklarına benzer bir tabloyu hatırlattı. Hisse senetleri düşerken tahvil getirileri fırladı. Dolar büyük ölçüde değer kaybetti. Altın fiyatlarının hızla yükselmesi yatırımcıların güvenli liman arayışına girdiğinin net kanıtı.
On-chain gözlemler ve uluslararası piyasa tepkileri ABD’nin finansal gücünün artık sorgulandığını bize haber veriyor. Merkez bankaları belirsizlik ortamında ABD dolarından uzaklaşıp altın rezervlerini artırmaya başladı. ABD, tıpkı 1971’de doların altın standardından koparıldığı dönemde yaşadığını yaşayacak gibi. Buna göre küresel para sistemindeki liderliğini kaybetme riskiyle karşı karşıya.
Altın ve Yeni Rezerv Arayışı
Şu anda kimse yeni rezerv para sisteminin nasıl şekilleneceğini bilmiyor. Ancak merkez bankalarının altın biriktirme eğilimi, değişimin kaçınılmaz olduğunu sonuç olarak sunuyor. Yine de uzmanlar altının aşırı alım bölgesine girdiği ve kısa vadede bir düzeltme ihtimalinin arttığı konusunda uyarıyor.
Özellikle altın madenciliği, hizmet ve streaming şirketleri gibi bazı altın odaklı hisselerin halen düşük değerlemelerle işlem görmesinin bir manası var. O da uzun vadeli fırsat kümesi demek. Ancak mevcut aşırı iyimserlik ortamında dikkatli olunması da gerek. Belki de Bitcoin rezervi konusuna biraz da bu açıdan bakılması daha mantıki yorumlar sağlayacak.