Bitcoin ETF’lerde Mayıs Ayı Nasıl Geçiyor? Nisan Ayıyla Bir Karşılaştırma

Mayıs ayında Spot Bitcoin 99.810,00 $ ETF’leri Nisan ayındaki net çıkışlardan sonra önemli bir toparlanma yaşadı ve 1,3 milyar dolarlık etkileyici bir giriş kaydetti. Bloomberg’in kıdemli ETF analisti Eric Balchunas tarafından kaydedilen bu geri dönüş, net değeri yaklaşık 12,3 milyar dolara çıkardı. Balchunas, bu tür dalgalanmalara karşı duygusal tepkilerden kaçınılması çağrısında bulundu ve Spot Bitcoin ETF akışlarından elde edilecek uzun vadeli kazançlar konusunda iyimserliğini korudu.

Nisan Ayına Göre Bitcoin ETF’lerde Toparlanma Var

Nisan ayı, büyük ölçüde Grayscale’in dönüştürülmüş fonu GBTC’den etkilenen 344 milyon dolarlık net para çekme işlemiyle Spot Bitcoin ETF’leri için zorlu geçmişti. Örneğin, yalnızca 29 Nisan’da 51,5 milyon dolar çekildi. Bununla birlikte, Mayıs ayında ABD Spot Bitcoin ETF’lerinin 13 Mayıs’ta 116,8 milyon $ net giriş kaydetmesiyle trend tersine döndü. Bu, dört haftalık kesintisiz bir düşüşü sona erdirdi.

Girişler 14 Mayıs’ta kaydedilen 151,4 milyon dolar, 15 Mayıs’ta kaydedilen 303 milyon dolar ve 16 Mayıs’ta kaydedilen 257,3 milyon dolar ile devam etti. Bu ardışık girişler, Spot Bitcoin ETF’lerine yönelik yatırımcı güveninde önemli bir toparlanmaya ve yeniden canlanmaya işaret ediyor.

Dalgalanmalar Küçük Kalıyor

Büyük resme bakıldığında, ETF’lerin yönettiği toplam fonlara kıyasla dalgalanmalar nispeten küçük kalıyor. Örneğin, Grayscale’in GBTC’si ve BlackRock’ın IBIT’i sırasıyla 18,27 milyar dolar ve 17,31 milyar dolar varlık yöneten en büyük Spot Bitcoin ETF‘leri arasında yer alıyor. Fidelity’nin FBTC’si de 9,64 milyar dolarlık varlık toplamıştır.

Her ikisi de ETF endüstrisinde yeni ölçütler belirleyen BlackRock’ın IBIT ve Fidelity’nin FBTC’sinde rekor büyüme göze çarpıyor. IBIT 49 işlem gününde 10 milyar dolarlık varlığa ulaşırken, FBTC aynı kilometre taşına 77 günde ulaştı.

Sonuç olarak, Spot Bitcoin ETF’lerindeki son dalgalanmalar piyasa dinamizmine işaret etmekle birlikte, bu finansal araçlara yönelik ilgi ve talep azalmamaktadır. Bu modeller, bu tür verilerin analizinde duygusal tepkilerden uzak durulması ve uzun vadeli beklentilere odaklanılması gerektiği konusunda bir ders niteliğinde olmalıdır.