Küçük kripto paraların Bitcoin 104.085,00 $’den neden daha hareketli olduğunu hiç düşündünüz mü? Aslında bu durum piyasadaki likidite eksikliği yatırımcıların ani tepkileri düzenlemelerden kaynaklanan belirsizlikler ve teknolojik yeniliklerden kaynaklanıyor. Gelin altcoin’lerin neden bu kadar oynak olduğunu birlikte keşfedelim ve bu konuyu biraz daha insani bir bakış açısıyla ele alalım.
Bitcoin’in Gücü ve Altcoin’lerin Likidite Problemi
Bitcoin 2009’da piyasaya sürüldüğünden beri oldukça güçlü bir konum kazandı. Bugün halen piyasanın yarısından fazlasını domine ediyor. Bu kadar büyük bir piyasa değeriyle Bitcoin likidite açısından oldukça avantajlı. Yani devasa işlemler bile fiyat üzerinde önemli bir değişiklik yaratmıyor.
Diğer taraftan altcoin’ler için aynı şey söylenemez. Daha düşük piyasa değerlerine sahip olmaları büyük işlemlerin fiyat üzerinde ciddi dalgalanmalara yol açmasına neden oluyor. Düşünsenize küçük bir göle taş atarsanız su her yöne sıçrar; işte altcoin piyasası da tam olarak böyle.
Yatırımcıların Duyguları ve Spekülasyon
Altcoin fiyatları yatırımcıların duygu durumlarına çok hızlı tepki verebiliyor. Pozitif bir haber fiyatların roket gibi yukarı çıkmasını sağlarken olumsuz bir gelişme fiyatları sert bir şekilde aşağı çekiyor. Bu durum altcoin piyasasında her an “sürprizlere” açık bir ortam yaratıyor.
Bitcoin ise köklü yapısıyla bu tür iniş çıkışlara karşı daha dayanıklı görünüyor. Tabii bu da Bitcoin’in “tecrübeli oyuncu” olmasından kaynaklanıyor diyebiliriz. Ama altcoin’lerdeki bu hareketlilik bazen yatırımcıların iştahını daha da kabartıyor; risk sevenler için biçilmiş kaftan.
Düzenleyici belirsizlikler hem Bitcoin hem de altcoin’ler için büyük bir mesele. Ancak altcoin’ler bu konuda daha kırılgan bir yapıya sahip. Yatırımcılar genelde bu belirsizliklere karşı hassas davranıyor. Ayrıca altcoin’lerin sunduğu teknolojik yenilikler bir yandan umut vaat ederken diğer yandan başarısızlık durumunda ciddi kayıplara neden olabiliyor. Akıllı sözleşmeler ya da ölçeklenebilirlik çözümleri kulağa harika gelse de “ya işler yolunda gitmezse?” sorusu her zaman kafaların bir köşesinde.